Kızılcık şerbeti
Üfleyerek geçtim
Bir yalanını Ve dağılırken üzüm şarapları göğsümün üstüne, Dudaklarından kızılcık şerbeti içtim. Bilmem kaç yorgan attım Sabahın üstüne Dizlerimde incir çekirdeğinden dizeler çizdim. Ve anladım İflah olmam ben.. Saymadım hatta Kaç düğüm kaç yalnızlığa gebe oldu. Sancılı bir sabahın rahminden yağdım geceye. kalbime takılırken ayak izlerin Yaralarımı mest ettim yüzüme.. Unuttum Affettim Firangallın batsın emi! Yorgun değilim eskisi gibi. Gel ağlayalım... Özge Özgen |
bu deyimi ilk kez duydum :)
şahsınıza münhasır, özel bir terim olmalı bu Firangal kelimesi.
Aradım, taradım, yok hiç bir yerde.
Ne ola ki?