SEN BİRŞEY DEME
Benim şu çektiklerim, bana yetiyor gülüm
Eller ne derse desin, sakın sen bir şey deme Nasıl bağlandım sana, ancak ayırır ölüm *** Bu saatten sonra bak, yok bende gülümseme *** Eller ne derse desin, sakın sen bir şey deme Hazanla gelip geçti, ömrümüzün son demi Başka sevda bulsan da, beni unutma emi Her zaman da hatırla, en son veda busemi *** Şu kalan ahir ömrüm, giderken böyle güme *** Eller ne derse desin, sakın sen bir şey deme Sen umudun peşinde, aşk ile koşuyorken Şu gönlüne sevdamı, bir birde döşüyorken Güzellikler kol gezip, zamana şaşıyorken *** Aşkım açık alani, yâr aksini söyleme *** Eller ne derse desin, sakın sen bir şey deme Hayran herkesler sana, güzellikle marufsun Sevda üzre bilgin çok, bu konuda arifsin Bahar sümbülü gibi, ne kadar da zarifsin *** Yanıyorken iyi bak, hafif titreyen şeme *** Eller ne derse desin, sakın sen bir şey deme Henüz tomurcuk iken, niye soldu güllerim Seviyorum demeden, lâl oldu bak dillerim Savruluyor rüzgârla, yanan gönül küllerim *** Neşelenmek var iken, elem, keder de neme *** Eller ne derse desin, sakın sen bir şey deme Gönül tahtımı neden, yıktın yerle bir ettin Özlemin yollarında, sen sabrımı tükettin Yollarına baktırdın, her zaman gözde tüttün *** Gidip de sırlarımı, kime anlattın kime *** Eller ne derse desin, sakın sen bir şey deme Lüzumsuz deli gönül, hem gül hem de dikendi Sevdanla yanan yürek, hasretini çekendi Sana ulaşmadan ben, bütün yollar tükendi *** Gönülden yaralıyım, her yanım lime lime *** Eller ne derse desin, sakın sen bir şey deme Sadık DAĞDEVİREN Aşık LÜZUMSUZ ETEK YAZILARI ŞEM: Mum ARİF: Çok anlayışlı ve sezgili ZARİF: İnce, çekici, hoş görünümlü MARUF: Herkesçe bilinen, tanınan, belli, sanlı |