Gölgemi erteledim...Gölgeler biriktirmeyi erteledim. Büyüdüm! Gölgemin ayakkabılarına sığmadı ayaklarım... Sığdı büyümek ... Molası olmayan uzun bir sukunet attım sokağa , sokak dağıldı. Güze gelenleri ağırladım , güzden geçenleri uğurladım ikindide. Sesime tonlarca kırlangıç ağırlığı çöktü , bir kanadım öldü sanırım. Sırf kokuna çağrılmış tüm cümlelerin , sensiz harflerini kovdum şehirden. Kaldırımlara sürünen paçalarını sıvayıp gitti , lal adamlar... Kadınlar ve çocuklar kaldı sokakta , sukunet dağıldı. İlk satırı terk edilmişlikle başlayan trenler kuruldu , yüzüme en yakın sayfada. İsyan alabildiğine loştu.. Işıkları yanmayan bir şiirden seslenmek zor oldu... gittiler!. Dağınık kalan yüreğimi süpürdüm... Rüzğara karşı sandalye atıp , hava soğuyana kadar oturdum içimde bir yerde. Aralıksız ,kıvrak uğultular... Seslerin icat edilmediği bi çağdan yaklaşıyordu istasyona , kulaklarımı yonttu. Uğultularımla , kirli bir doğruya yürüyordum... Artık Annemde yoktu dilimin ucunda , ismini alıp gitmişti... çağıramadım! Sitem, avuçlarımda dolanan beyaz yumak , dolandıkça grileşen. kir tuttu avuçlarım... Cümlelerinde grileştiği bir satırda , Çattım kaşlarımı , döktüm yüzümü. Tuttum yakasından yelkovanın, eğildim kulağına dedimki... Neyse , özel mevzu... aramızda!!. |