Desene Sevmemişiz!..
Şikâyet hep şikâyet, Allah, Allah, niye ki
Onca fedakârlığa “karşılık” görmemişiz Sevmek dediğimiz şey “alış-veriş” değil ki Öyle zannediyorsak, desene; sevmemişiz Kul’a vuslat olmaktı belki de muradımız “Sen benimsin” dedi hep, bir yanımız, andımız “Sahiplik duygusuyla” atılmış bir adım’ız Yol bitince dönmüşsek, desene; sevmemişiz Melekti, ne oldu da, attık kin mızrağını “Neden sevmedi” diye, talan ettik bağını “Tercih edilmemenin” o zehrini, ağı’nı Ulu orta dökmüşsek, desene; sevmemişiz “Kalpler karşılıklıdır” diyen söze bakma sen “Gitti” diye söverek, kendi nefsin övme sen Böyle sevgi mi olur, Allah’ını seversen Yunus’u bilmemişsek, desene; sevmemişiz Canımız yandı, tamam, peki; ya yanmasaydı Ya; aşkı tanımadan ölmek kısmet olsaydı “Biz niye yaratıldık”, kimse anlamasaydı Cevabı vermemişsek, desene; sevmemişiz “Pişmek” demektir sevmek, bizde ki ne? “Bir yanık” Mağdur(!) olduk bu yüzden, maşuk’umuz da sanık(!) Sapla saman karışmış, yüreğimiz bulanık Berrak edememişsek, desene; sevmemişiz Mademki var edilmiş dünya iki kişiden Ne hatun erden geçer, ne er kişi, dişiden Sevda herkesin değil, “babayiğit” işiyken Tevekkül etmemişsek, desene; sevmemişiz Demem o ki; sitemi, çıkaralım lügatten Konuşsun kalemimiz, lisan-ı hakikatten Gidenin hikmetine, “kesilmeden takat’ten Akıl erdirmemişsek” desene; sevmemişiz Giden gitsin, eyvallah, aşk bize kalmadı mı? Bu yolculuk “ilah-i aşka” ulaşmadı mı? Aşkın adı “İtaat” şevkle buluşmadı mı? İsyanda diretmişsek, desene; sevmemişiz |
demekki hiç sevilmemiş
güzel kutlarım