Aşk mı? Gözü Kör olsun
Pusulamı şaşırdım, aa! .. dediler “bu aşık”
Gönlümde ki kaymağı yediler kaşık kaşık Gidenlerden geriye üç-beş parça bulaşık Kalmıştı, yıkıyorum! ..Aşk mı? Gözü kör olsun! .. Sisli puslu bir rüya, zaman; sırtında kambur Neyler ağıt yakarken, şen bir fasıl da tambur Saf ve masum anımda, melek yüzlü mendebur Yakmıştı, üşüyorum! ..Aşk mı? Gözü kör olsun! .. Bir hızla geldi geçti, iz bıraktı, pek derin Soramadım bir türlü “Neydi senin ederin? ” O izleri doldurdu, gölgeleri kaderin Sırıttı, ağlıyorum! ..Aşk mı? Gözü kör olsun! .. “Sultanımsın” diyerek takamadım tacını Yüzüme bakıp dedi; “Anlıyorum acını” Avucuma koyduğu bir-iki tel saçını Ağarttı, görüyorum! ..Aşk mı? Gözü kör olsun! .. Yolunun üstündeydim, uğradı geçiyorken Kaçmak kabil değildi, “aşk” adam seçiyorken Bir firak kurşunuyla böğrümü deşiyorken Vurmuştu, düşüyorum! .. Aşk mı? Gözü kör olsun! .. Nice tahtı sallamış, rezil etmiş veziri Mührü verip eline, vekil etmiş kiziri Zevk ile uzaklardan, gönlümde med-ceziri Seyretti, biliyorum! .. Aşk mı? Gözü kör olsun! .. Ya sıramızı savdık, ya da aşk; teyet geçti Söz, özünü kaybetti, zaman artık çok geçti Bunca gönlü öğüttü! .. de; eline ne geçti Duymadı, sövüyorum! ..Aşk mı? Gözü kör olsun |