Ah!. Gönül
Ah!.. Gönül
Gönül benim senden şikâyetim çok Ardına takıpta sürüklüyorsun Meçhule giderken ben düşe kalka Perişan halime gülümsüyorsun Rakipsin hasımsın, sebebin ne ki Bu azamet nedir ederin ne ki Kaç ayarsın söyle değerin ne ki Kantarda kendini “ağır”lıyorsun Savcı Hakim Cellat.. Sıfatlar senin Duyulur duyulmaz feryatlar senin Maşuk’a malolan isnatlar senin Âşık’ın halini hiç görmüyorsun Atsam atılmazsın tutsam tutulmaz Garibi kül eder kendi yakılmaz Şımarık çocuksun öylesi haylaz Kulak verip beni dinlemiyorsun “Alçak” desem sana kıymet katıyor Bu nasıl terazi nasıl tartıyor Ömür tükettikçe bedel artıyor Sen ise tek kuruş ödemiyorsun Helal olsun sana eyvallah gönül İradem sağlamdı.. Etti tevekkül Ne ateş bıraktın ne bir tutam kül Bir türlü sebebi söylemiyorsun Dağı tünel ettin çölleri sebil Mecnun’lar Ferhat’lar en büyük delil Eline her geçen zelildir zelil “Âdem’e” gözyaşı döktürüyorsun (Kadir Albayrak) |