MEAL - 6Şiirin hikayesini görmek için tıklayın MEAL 6
Ellezî ceale lekumul arda firâşen ves semâe binââ(binâen), ve enzele mines semâi mâen fe ahrece bihî mines semarâti rızkan lekum, fe lâ tec’alû lillâhi endâden ve entum ta’lemûn(tâ’lemune) Bakara Suresi, 22. ayet: O, sizin için yeryüzünü bir döşek, gökyüzünü bir bina kıldı. Ve gökten yağmur indirerek bununla sizin için (çeşitli) ürünlerden rızık çıkardı. Öyleyse (bütün bunları) bile bile Allah’a eşler koşmayın. ************************************
YAĞMUR
Şu öksüz gökyüzünün çırpışan kanatları Onlar gürleyip gelen toprağın umutları Sesi çok gür duyuldu göklerdeki davulun Bereket geliyor heyy meydanlardan savulun Kemiklerimiz yandı bastığım topraklarda Kambur deve yurdunda su arar ırmaklarda Bir esip geliverse Arafat’tan nefesin Çağlasın maveradan bir Bilal gibi sesin Zelzeleler kardırdı dibeklerden taşı Hangi gözkapağını kaldırsam hicran yaşı Bulutlardan çıkınca yere düşen mızraklar Dağların eteğinden koşup gelen kısraklar Bakarız gökyüzüne gönlü seyran ederiz Açarız pencereyi yağmuru seyrederiz Kıskansın rüzgâr sen dök ibriği çevirmeden Kapatma gözlerini boynunu devirmeden Gelip can canan versen bizim kıra bayıra Giderken uğrayıver kuru susuz çayıra Öbür tepede seni bekler yontulmuş ağaç Dök üstüne rahmeti semadan bakraç bakraç Palazlanmış ördeğin yeşil kanadı yandı Sen düşünce üstüne kavruk toprak ıslandı Toprağın göğsü vurdu bak küt küt hışlayarak Yürüdün gittin elsiz ayaksız sen kayarak Sen gelmeden halimiz görmediğin bir şeydi Dağlar taşlar kâinat yeryüzü avareydi Rahmetin olmasaydı biz dönmüştük haraba Üstünde kağnısı yok yana yatmış araba * Yeşerdi aşina bir çehre bereket pazarında Bolardı sen gelince mabetler diyarında Muhitin bulunduğu her yer olmuştu matem Sen koşarak gelince nasıl sevindi âlem Bir hoş seda duymazdı benden kendi yurdum Ben kendi harabemde kendim çırpınıyordum Yağmur sen yokken sular zifiri kararmıştı İpsiz uçsuz bucaksız bir vadi sararmıştı Yağmur sığmazsın artık kanatlandın dünyada Ne güzel de uyuttun tüm kâinat rüyada Yağmur gel eyy cana can yakın dur uzaklaşma Göller zaten serindir sen göllerle uğraşma Yağmur şu vecdi gönlü nâgâh ile coşturdun Kıyamet kopar gibi baharları koşturdun Kuruyup sararmıştı bu gün yemyeşil gülşen Kuşlar ve kırlangıçlar kambur karıncalar şen HARUN YILDIRIM |
seri en anlamlı ve manevi hazzıyla devam ediyor.
saygılarımla