Soylu Avuçlarımda Firavun KülüEsmer yalnızlıklar peronunda yorgun bir adam Özlemin gökkuşağına salıncak kurmuş bir kadın Renklerin sesinden öpüyor uzaktaki çocuklar Umutların satır aralarında üşüyor yaşlı dağlar Gençliğinin kırıntılarını topluyor hüzünle insanlar Siyah beyaz anıların perdelerini çekiyorlar yarına Üşümüş yalanların tenceresinde taş kaynatıyor analar Talanlanmış coğrafyamın toprağını eşelemekte çakallar Kristal bakışlı umutlar parçalanıyor hain tuzaklarda Beyaza siyah diyenler çoğalıyor durmadan aramızda Geri dönüşü imkânsız ölüler var şaşkın musallalarda Kar yağsa saçlarıma bir masal olsa yaşamak şarkılarda Kopmadıkça dilsizliğin küflü zincirleri, acılar neylesin! Sevinçleri meze yapıyor kurtlar, zemheride yangınlar Bir ney sesi duyuluyor derinden, birileri aşka seslensin Çok derinimde firari ayazlar, üşüyor asırlardır masallar Soylu avuçlarımda firavun külü, yangına gül atanlar Ezildikçe çoğalsa da acılar, umuda baş koyar insanlar Gün olur devran döner, sırça sarayları bile yıkarlar Selahattin Yetgin |