Bir Kova Uyku
Bir Kova Uyku
yüz yıl bile değil hayat bize, olmalı batık kadırgalardan kurtulduğumuza şükür elimizdeki yürek kırık ve yaratuz içinde parça pincik ruh halimiz tarumarda olsa gün bu gün nasılsa geçiyor ömür dört mevsim güzünde horon düşlerimiz belli ki zaman çok kısa ahlayıp vahlamaya kalbimiz yağmurdan ırmak gibi güçlü değil zamanın baş dönmelerinde uyandıralım şafağı gül’e özdeşleşipte bakış bırakalım toprağa, suya meyhaneler dolaşıp önüne koyulalım sarhoşluğun davullu zurnalı gelecekse gece, olsun içelim toplayalım başımıza bütün zilli yosmaları döne döne sallasın rakkase, her yanı ayrı cümbüş aşka sarılıp bi güzel uyuyalım sonunda bağır bağır çağıralım, ayılalım ayrılıklarda eylülü, güzü, yaprak dökümünü önümüze serip selamı siz verseniz keşke diyorum songünlerimizde nasıl olsa ölüm hepimizin sonsuzluğu değil mi? sevdaları alıpta başımıza öyle gömülelim … doğmaya çıkalım gelin yollara, dahi tarlalara ve çoğaladuralım geceleri tersyüz etmeye öpeyim abi, ben sarhoş değilim aslında. İlkay Coşkun 22.08.2012 Şiir Vakti Dergisi Sayı 2- Ekim 2012 |