sarar bin bir çeşit sihirli esintiler benliğimizi cumaların ulvileşen o büyülü tatları doyumsuz hazların her türlüsü kalp atışlarımızdan sevinç naraları duyarız her salisesi sonsuzluğa namzet
ışığı sönmeyen bir meşale yanarken yüreğimizde serinletir ruhumuzu kutsi bir iştiyakın şulesi enfes desenlere bürünür firuze mavilikler
C*
ruh asaletimiz de görünür rahmetin bin bir tecellisi kutsiler ordusu ışıl ışıl ufkumuzda tüllenir gönüllerimiz ötelere kanat açar pürneşe içinde sidre-i müntehasının son sınırında bir nevi sonsuzlaşır öyle bir ledünni zaman tüneline gireriz ki adeta cennet katlarında seyahat ediyormuşuz gibi
camilerden süzülüp gelir büyülü bir semavilik ezanların kalplere işleyen o doyumsuz sesi yükselip dört bir yana yankılanır minarelerden
C*
inzal ederek bir cemre zamanı yeniden kentlerin puslu sokaklarına serpilir salat-u selamlar ahmed-i mustafa aşkının ateşi sıçrar üzerimize gül kokusundan daha hoş kokusu ona sevgiler can-u gönülden bu mübarek günlerde
hatsız uhrevi hazinelerle dolu tespihler adeta altın ödül zikir payesi rıza-i ilahi merkezli şükürlerin ibresi
C*
cuma akşamları saadeti ebediye müjdeli kalplerimizde sükut-u derin bir sessizlik mevsimi cehennem kapılarına şeytanlar zincirlenir secdelerimiz affı- ilahiye muştulu cenneti anımsatan beraat fermanlarımız yazılır
alınlara dokunur meleklerin nurlu busesi törenle giydirilir firdevs taçları her günden daha hayırlı cuma gecesi
C*
tavaflar gök kubbenin Hükümdarından yadigar düşlerimize sığdırılır efsunlu çağlayanlar feyiz güzergahından çağıldar adeta gürül gürül arşın öbür yüzünden ihsanlar dökülür yedi yetmiş yedi yüz ve hatta daha da fazlası
yağmur olup çöllere hicran bulutları yağarken arzulanır vuslatın ömre bedel her demi melekler bölük bölük süzülür ta fecre değin
C*
mağfiret güzergahında bir arzu bir bekleyiş ki sahrasında aç susuz nice uzun zamanlar geçer ihramlar,kurbanlar, tavaflar ,dualar sonu cennete uzanan bu yolda gizemli bir yolculuğun kara sevdaların tuba görünümlü seraplarını görürüz
bir sevap darphanesi sonsuz bir bahtiyarlık beşer aklının kavrayabileceği bir vaat değil idrak sınırlarını aşkın bir payedir bu
C*
Allah’ım huzuruna götürecek cumalara mazhar kıl bizi şuurlu bir imanı doldur yüreğimize kıblesi Sen olduğun her kalbin vuruşuna zerre zerre eritip dirhem dirhem dök bizi sevinçlerle köpüren seherlerine
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Cuma ve biz ve sonrası şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Cuma ve biz ve sonrası şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.