"Konuşsana be Adam!"
“Tanrı’nın kölelere özgü kıldığı renge sokulduklarını sandılar”
( İbn-i Haldun / Mukaddime ) dirim ölümden cesur; hiçliği doldurdu kahkahasıyla kutsal olmaktan çıkardı sevişmeyi ter ve lekeyle yırtıldı bilinmez olan haykırdı, acı çekti, kin kustu, öç aldı rengiyle, müziğiyle, sesiyle sağalttı yaralarımızı şiir ısrar etmedi, ihanet etmedi, dava etmedi kesin her şüpheyi belirsiz şüpheleriyle kalınlaştırdı bir şeyi bildiğini iddia etmedi asla ve fakat şiirin dediğinin tersi de ispat edilemedi aşk her yiğidin harcıydı sanılanın aksine ters lâle arayana Selimiye’yi göstermedi Sinan Musa’ya konuşmuyor diye çekiç fırlattı Michalengelo sarı boyayı daha az satın aldığında karnı doydu Van Gogh’un hey gidi yirmibirinci yüzyıl, daha da zalimleşirken insan haddini bildi canım şiir, edince sunturlusunu etti küfrün çemkirmedi, tükürmedi pervasız bilge bir karga kadar zarif pisledi hasmının tepesine fakat asla saçmalamadı |