Baskın Gül
bir masada yüzlerce ben
binlerce halin ruh yangını dalgınlık şarabını içince gece miyim yoksa ben mi yalancı geçtik eşiği pırıltısız hayat diliyle hafifliğin genişleyen hali yaygara fısıltısı ile ağrımızı alan ölülerin gürültüsü arzın kalbini yumuşatmaya yetmiyor değişim suyu merdiven panayırında kimi yaprak olmak için kımıldanıyor kimi rengine baskın gül şiirin notaları iyimserlik göğünü temizledi yağmurun şarkısını duyan geliyor bir masada yüzlerce ben uyuya kalmışız birbirimizin yüzünde. |