Paslı Çengel ( ya da ‘mazdım’ redifli şiir )şiir, kitaplar ve şarkılar ah ilaç diye ciğerlerime sürdüğüm * ne çok uğultu yüklemişim duvarlarıma yaslı çivilerle rapt eylediğim ne çok iç ağrısı, can törpüsü, kendimle konuşmalar avuntu çerçevelerine tıktığım bağırmalar… gürültüyle konuşmalarınıza ısınamazdım. * gövdesine hanımeli sarılmış ergen bir vişne ağacıdır çocukluğum sarhoş baba kusmuğunu duvara fırlatılmış kedi kanını un bulamacıyla beslenmekten ölmüş kuzu yavrusunu oğul tahliyesi bekleyen bir ananın kalp sancılarını renksiz çiçeklerine bezenip eteğinde saklayan… çekirdeklerini asla savuramazdım. * ikiyüzlü davranamam ölene dek taşıyacağım bir burkulmadır ergenliğim Füruzan’ın kitabına tutunmuş her çocuk gibi çıktığın o kapıyı tekrar bulamama kaygısı kapı önünde kalma ürküntüsü gönderdiğini unutan Ayhan Işık bıyığına hükümlü… kapılı tablolarınızın önünde kalakaldım, ayrılamazdım. * can törpüsü yavaşlasın, acıları azalsın umududur insanı yaşatan bu unutkan sevgililer ne çok hak ettiler balgamı ne çok iç ağrısı koydular önümüze ne çok gülüşümüz boğuldu, sakatlandı ve kayıp cezaevi, askerlik, tımarhane ömrümüzün özeti… anladınız mı şimdi düğün kasetlerinize neden katlanamazdım. * öyle gür öyle gür sanıyordum ki sesimi… ödünüzü patlatırım diye haykıramazdım. Çorlu / 30.03.2014 |
Hoş geldiniz...