ŞAŞKIN ARALIK...Yüzünü kışa dönen şaşkın bir Aralık akşamı: Günü mehter marşıyla karşılamanın Verdiği heyecanı bir kez buyur ettik madem Kara kışı, kem gözlü bulutları İhbar edip Tanrı’ya İnzivaya çekilen mevsim özürlü düşleri Boyadık nasıl ki boydan boya… Ilık pembe, Kızgın kırmızı Lal olmuş ebemkuşağı Yine göğü tırtıklayan martılardan alıp hıncını Sefil insanoğlu Bir de buyur etti mi isyanı, Sil baştan tüm dualar. İlhamın gücündense İthamın belgelerine uzanıp Görmezden geldiğimiz Hazan bakışlı sağanağı. Kılı kırk yarıp beklemek adına Dolduruşuna gelip mevsimlerin Mutluluğu ve hüznü eşleştirip Karma bir düzeneğe şerh düşüp Sevdikçe nefreti elediğimiz Hazan misali yorgunluğu Baş tacı yapmaktansa Ayağı aksayan Aralık’ı Peşkeş çekerken yalancı bahara. Gönülden göklere uzanan o ırmak, Kandıklarımızla deştiğimiz Sıcak rahmeti nasıl ki Koyduk yüreğe; Azdan çoğa nemalandığımız Mutluluk olsa da bazen çok ırak Nasiplendiğimize şükrü Sevdalandığımıza duayı Yere göğe sığdıramadığımız İçimizdeki kaçık düşleri Bir de yalandan sevenlere nazire yaparcasına Doğruyu bırakmadıkça elden. İstikamet Hakkın sunumu, Kaygılar dar açılı bir üçgen Metazori gölgeleri katık yaptık matem Hadi düşelim yola, Başımız dik, Mağrur ve az buçuk mağdur benliği, Pelesenk edip güne, Kaybolmayı bilmeli bazen Özlemi hissetmekle mükellef Sevgiliye en uçuk hediye. Yine mazharız karanlığa Bol dökümlü güneşi ile saf kan yazı aratmayan Aralık’a yazsak bile sayısız methiye; Kışın azabı az sonra Fakir fukaranın kursağı dolmasa da tıka basa Rahmetini esirgemeyen hangi kelamsa Yürekten dökülen Eşliğinde gözlerin pınarı Kara kışın sultanı En deli tufan saklı yine Basireti bağlansa da mevsim Kurdu kuşu aç bırakmaz elbet Rabbim. |
Bol dökümlü güneşi ile saf kan yazı aratmayan
Aralık’a yazsak bile sayısız methiye;
Kışın azabı az sonra
Fakir fukaranın kursağı dolmasa da tıka basa
Rahmetini esirgemeyen hangi kelamsa
Yürekten dökülen
Eşliğinde gözlerin pınarı
Kara kışın sultanı
En deli tufan saklı yine
Basireti bağlansa da mevsim
Kurdu kuşu aç bırakmaz elbet Rabbim.
Gülüm Çamlısoy (Gülüm Çamlısoy)
Yine mazharız karanlığa
Bol dökümlü güneşi ile saf kan yazı aratmayan
Aralık’a yazsak bile sayısız methiye;
Kışın azabı az sonra
Fakir fukaranın kursağı dolmasa da tıka basa
Rahmetini esirgemeyen hangi kelamsa
Yürekten dökülen
Eşliğinde gözlerin pınarı
Kara kışın sultanı
En deli tufan saklı yine
Basireti bağlansa da mevsim
Kurdu kuşu aç bırakmaz elbet Rabbim.
Gülüm Çamlısoy (Gülüm Çamlısoy)
kutluyorum Üstadem,Dua ve selamlarımla.