Bir Fırtınada Boğuyorsun Beni
zifiri bir zindan karanlığında
hep seni aradım sevda çiçeğim üstelik kendimden çok seni düşünüyorum illegal bir yıldıza gözlerim dalınca gözlerimde senli nehirler akıyor ve bir çiçek güneşe nasıl bağlıysa toprağa aşıksa ve su olmadan yaşayamazsa bende sensiz yaşayamıyorum ve ben ateşten bir yürekle yaşıyorum sensizliğin okyanusunda her gece bir karanlığı üstüme örterek uyuyorum her sabah bir karanlığa uyanıyorum kimse bendeki seni görmesin diye mutluluğu bulmaya hiç yetişemedim zaten ömrümde yetmezdi ufacık bir yüreğim var benim annemin en memesinden emdiğim süt kadar temiz seviyorum seni eski zamanlar da unutulan sevdalar kadar yalnızım ve kaçan bir uçurtmanın arkasında bırakılmış bir çocuğum ben gökteki yıldızları seyrederek sana yetişmeye çalışıyorum oysa elimde kopan uçurtma ipleri boğazıma dolanıyor sokağa saçılan bilyeler kadar çaresizim ve yetim bir çocuğun ağlamaklı gözleriyim ben okyanuslar kadar mavi yanaklarımda biriktirmişim ve hep hayalinle yaşıyorum burada ellerim cebimde kaybettiğim umudumu arıyorum bazı geceler acımasız bir türkü içimi delip geçiyor bazen adını söylemeye korkuyorum adını yüreğimden koparmalarından korkuyorum sonra yüreğimden bir mermi yer gibi canım acıyor ve kapı eşiğinden sızan bir rüzgar kadar sessizleşiyor-um yüreğimde sana biriktirdiğim sevdam idamdan geçiyor ama senden, sevdasından vazgeçmiyor içimde dizginsiz bir rüzgar gibisin bir fırtınada boğuyorsun beni ibrahim dalkılıç 04.12.2017 00.01 izmir |