akrostiş'e susuyorumne sana gelişimi duyabildin ne de sokak başlarını mesken tutan cılız lambalardaki titreyişimi şah damarının hangi gölgesinde kaybettim kendimi inan, bilmiyorum yıldızlar dahi ismini haykırırken maviliğin derinliğine kanat çırpmaktan vazgeçti serçeler ve bir zamanlar sarıp sarmaladığın gözyaşlarımın sebebini unuttum ezele, vebal oldu anılarım yakışıksız hasretimle ölüm kokan gözlerinin derinindeyim hele bir de yüreğime mürekkep olan bakışların yok mu sanki, hiç güneş görmemiş bir karanlığa mahkum gibiyim kanatları sarhoşluğumla kırılmış anka misali lütfen kederimin narasını dizginleyecek bir şiir bul bana her ne kadar tozunu silkelemeye kalksam da tereddüt etmeden süzülüyor sensizliğim avuçlarımdan ve yine susuyorum telafisi olmayan hüzünlere emel güneysu |