KİSB-Ü KÂR'IN ALLÂH OLSUN
Âşık ol terket âr’ını
Hakk’a çevir nazar’ını, Hakk ile yap pazar’ını, Kisb-ü kâr’ın Allâh olsun. Hakk Cemâlin gör ayna’nda, Sevgiyle seyret Hülyâ’nda, Zâhir’inde Bâtın’ında, Kisb-ü kâr’ın Allâh olsun. Gülzâr-ı cennet’de gezmek, Hakk’la Hakk sırr’ını çözmek, İstersen cân’dan bezmemek, Kisb-ü kâr’ın Allâh olsun. Hakk’a âşık ol sevdâlan, Hakk’la çiçek aç meyvalan, Yalnız tevhîd’le oyalan, Kisb-ü kâr’ın Allâh olsun. "Yahya Salih" Hakk’a kul ol, Çiğnenip geçilen yol ol, Arı gibi bal yapan ol, Kisb-ü kâr’ın Allâh olsun. Yahya Salih Altındağ (Fakirullahmelâmî.) İstanbul. 07/12/2013/Cumartesi. Âşık: Çok fazla seven. Mübtelâ. Birisine tutkun. Ar: Utanma, mahcubiyet. Utanılacak şey. Ayıb. Hakk: Doğru. Gerçek. Yapacağını yalnız yapan kimse. Nazar: Göz atmak. Mülahaza, düşünmek bakmak, imrenerek bakmak. Düşünce. Pazar: Alış veriş yapılan yer. Dünya. Kisb-ü kâr: Kazanç, kâr, iş güç. Hakk Cemâli: Allâh’ın Güzel yüzü. Ayna: Kendisine tecelli ve aksedeni gösteren veya bildiren şey. Sevgi: Birine içten bağlanıp çok sevmek. Hülya: Hayal, vehim, bir şeyi düşünerek yaşamak. Zâhir: Görünen, âşikâr olan. Açık, belli meydan da olan. Bâtın: İç, dâhilî. Gizli. İçyüz. Sır. Esrar. Gülzâr-ı Cennet: Cennetin Gül Bahçesi. Sırr: Gizli Hakîkat. Gizli iş. Herkese söylenmeyen şey. Cân: Yaşayış. Diride olan kudret, kuvvet. Hayat cevheri. Sevda: Fazla sevgi sebebi ile meydana gelen bir çeşit hastalık. Aşk. Tevhîd: Birleme. Allâh’dan başka ilah olmadığına inanmak. Kul: Emir dinleyen hizmetkâr. Allâh’ın Mahlûku. |