Altmış küsur
Gözlerimin aydınlığını büken cam kırığı,
Yeşillik, mavilik, sonra morluk, Sahiplenilen renk cümbüşü, Kiraz, erik, dut eziği tabanlarda. Gök, yere bakarak çürüyor, Esintileri buruk, İtilip kakılan bahar havası, Hastalığı, veremi, Bahar kanseri, Bekleyemez: Eski bir urgan, boğar boynu, İntihar, her kuytuluğuna sığar şu dünyanın, İnsan cehenneminin her karışı sahipli, Kösteksizliğimden, saatsizliğim, zamansızlığımdan ötürü, Bilemiyordum akşam mıydı, gece miydi? Sabahın bir körü müydü? Bilmiyordum, altmış küsur senedir; Aynı günü yaşayan adam, Sağ mıydı, ölü müydü? |