DİZ(E) DİZE...Gün yüzünü çaldırdım ömrün Gecelere isyan beslediğim günleri de öldürdüm; Dünün şaibeli tanısına vakıf bir şiirden Arakladığım bir dizeyi şiar bildim şimdilerde Ve yüksündüğüm değil de üzüldüğüme dair beyanım Öncemden tırtıklayıp yarınlarıma ektiğim bunca acıyı Boy veren fukara aşklarıma nazire eden Şiir endamlı adamlardan alırken hırsını Denmeyen kelamın da hangi diyetini ödemekle mükellefim Kim bilir? Sanrılarımı öldürdüm dünden önce Aslında ıskartaya çıkan aşkların pervazında Ninniler söyledim. Bir temenniyi bir de selamı çok gören Aşk erbabı kelamın da bilmem kaçıncı beyitine serildiğim Nasıl ki gün gibi aşikâr Bir de çaldırdığım yalnızlığıma ağıt yaktığım: En sevdiğim ve dokunulmazlığımla Kendimden geçtiğim bunca mücbir sebep Sonra da kekremsi düşlerimi rütbe belleyip Sitemlerini ölülerin tolere ettiğim Gerçek boyutlu vazgeçişlerde Yalanlarını da umursamadan cihanın Bir tokalaştığım Bir de uzaklaştırıldığım. Kambersiz düğün misali Yazmadığıma delalet; Sorgu sual hak getire Hani olur da sus’lara gebe bir günün miadını Doldurup da Geceye ektiğim tohumları Ve yarın yüklü başakları ellerimle biçtiğim Ölü yüzlü karanlığın bin bir sihrine vakıf Bir Külkedisiyim aklım sıra. Ne dünümü unuttuğum Ne yarınımı uyuttuğum An’ımı ise çoktan çaldırdım Kule dibinde bir beyit kadar da yorgun Ay yüzlü yangınlarında şiirin En solgun hutbeyim Yine aşk tadında En dokunaklı güfte. Sonramla öncemi; Aşkı ve gizemi şiar bilip de Dokunulmazlığında ömrün Bin bir surat nice şiir; Nice yanık kelam adeta Tutarken nabzını evrenin Bir tokat da senden yediğimi mi İnkâr edeceğim, Demenin bedeli bile ölümden beter Azar azar tehir etsem Ne yazar? Ya da suçlarımı yaksam dibinden; Bir sınırda, Bir de yürekte İhlal edilen bir patavatsızlıkla Büyüsem usulca Büyüttüğümü bile bilmeden Kaçıp da geldiğim Ölüm yüklü dünlerde Hüzne bile kefen giydiren Sonra da solan bir çiçeği Dirilten şunca kelamı Bari çok görmeyin bana, dercesine… Sınandığımla sığamadığım dizelere Diz(e) dize uyuduğum bunca aşkı Bile görmezden gelen o coşkunun boyunduruğunda Bir yalanı affetmediğim Bir de kör düğüm bildiğim Hangi gölgeyse Kundaklanan yalnızlığımla Gurur duyan bir aciz kul Kadar sitemkâr olsam neye yarar, Eğer ki kalp gözümden yoksun Sanrı yüklü gün bombardımanına Peşkeş çektiğim hazan kadar Yalın ve sarı; Kabir kadar dar ve sancılı Belki de ölümüne sevdalı İki dirhem bir çekirdek adeta Diri bir bedende ölü bir ruhtan Geride kalan. |
Yüreğinize sağlık kelimelerin sultanı canım ablam
Tebrik ederim selam ve saygı ile