Ve göğsümde bir mezarlık çiçeği
Kalbimi delen düşler üstüne ant olsun ki
cinnetimin merhametsizliğinden sen sorumlusun despina Görüyor musun ? ay’ın rahminden yavaşça düşüyor aşkın kimsesiz piç’liği ve kimse duymuyor zaman kırıntıları , yorgun yıllarıma meydan okurken kırağı düşüyor akşamlara ben şimdi doğuştan üryan cinayet zanlısıyım nasılsa zifir-i siyah bir tabut arasında , göğsümde açıyor iris çiçeği ey yalnızlıkla gelen ve ayrılıkla son bulan düş ! Aslında bütün düşler ölümlü Ve bütün gerçekler ikiyüzlü Çünkü yaşam , Ellerinin dokunduğu herşeydi despina Bu yüzden hiç sevmedim ayrılığı , ve sessiz sedasız çekip giden aşkları , bir de zamansız gelen sonbaharı Sonbaharda hiçbir düş çiçek açmıyor ve ısıtmıyor kainati adının çağrılmadığı kentler adına ağıtlar topluyorum , kimliksiz gülüşler ve kimsenin bilmediği mevsimler hadi al bedenimi al ve göm bu ölüler kervanına Bak çiçekler de üşüyor nasılsa bu mevsimsiz baharla Bir mezar , Bir ölüyü nasıl kucaklarsa Öyle kucakla Anadan üryan Bu yalancı Bu cehennem gibi dünyada 5 kasım 2017 02.49 Şiir’i mi günün şiiri seçen Edebiyat defteri’ne ve değerli şairlerine sonsuz teşekkürler Saygılarımla .. |
Özgün içeriği, farklı lisanı, imge zenginliğiyle birleştirebilen bir şaheser...
Karamsarlık, iyimserlik kavramları tamamen şairin özgünlüğü ve özgürlüğüyle ilgili olsa gerek...
Kutlarım, saygıyla...