zemzemekelimelerim aksak gülüşlerim serseri kaçınca kalemim nazenin kağıtlardan sızlayınca kokusu çimenlerin güllerin dağların eteğine sığınınca çocuklar düşülür umutları tüm resmi kayıtlardan. sınırların ardında esmerleşmiş çocuklar güneşten mi aydan mı bir ülke peşindeler anlar mı kurşun sesi anlar mı çelik palet sözlerim pek kifayetsiz yetmiyor hüznümüze yetmiyor neşideler. hülyadan mıdır nedir bu tasasız savaşlar dağın ardında kahır yolun sonu görünmez ah ki gelse baharlar yeşerse bu son umut hicretin heybesine sığınmışken çocuklar. ben şimdi kelimenin teninde tırnağında erguvan çilesine razı olup acının reva görüp her kahrı mahşerî yüreğime düşmeliyim yollara dikenli yataklardan usandı artık ırmak çöllere ulaşmalı yağmurun alayları ve özgürlük bir sabah tuğra gibi kazınsın ışıldasın alnımda. |