GİZLİ HIÇKIRIK
İçimdeki alevin ardındaki yanığı,
Düşüyor serde kalan yarasının peşine; Neredesin aşkımın firardaki sanığı, Hiç mi gelmez o sevda hayaline düşüne? Yüzümdeki nefesin, dilimde kalan balın, Dolup hücrelerime çiçek açarken dalın, Nasıl diyebilirsin eyvallah hoşça kalın? Bende bıraktıkların çok mu gider hoşuna? Gözü yolda beklerim, yolunu fakirâne, Ezilirim beklerken gönülden hakirâne, Dönerim elim bomboş, evim barkım virane, Her günüm geçer gider, böyle boşu boşuna. Aşkın içimde kaynar, ama dilimde üşür, Bir karakarga duysa, bin tanesi ötüşür, Ne olursun gizlice dilinden bir em düşür, Çevirme yüreğini kara toprak taşına. İçimde bıraktığın, yüzümde iki çeşme, Yakıp gider derinden, gel daha fazla eşme, Özleminle azdırıp, sessizliğinle deşme, Acı şu gözlerimin gizli gönül yaşına. Teninin sıcaklığı tenime dolup sinen, Bir düşün ne haldedir varlığınla sevinen, Neden bu kadar katı, duymaz esnemez sinen? Ne olur bir kez değsen telefonun tuşuna? Halim ahvalim böyle, eğer sormak istersen, Yüreğimin bu gizli hıçkırığını görsen; Sevincimden uçardım bir merhamet göstersen, Dönerdim azat olmuş, bağda bülbül kuşuna. |
Duygu yüklü yüreğinize ve kaleminize sağlık
Hocam harika her daim taktire şayan
Selamlar ve saygılarımla...