düş bozumu..Şiirin hikayesini görmek için tıklayın sencede mevsimlerden
son/ bahar mı? uzadı yani yolumuz çatlayan toprağın toprağa sabrı gibi su-su-yo-rum sana. bırak eksik kalsın birazda yarının ve anın.. dalın budanmış kıvrımından sokulup uzanıyorum sana diyorum. -sürgün/üm. sen ki şimdi eylül alacalarına düşler ekiyorsun bir uykunun kollarında bazen kısıyor gözlerin kimse görmese ölür müydü böyle özlem/özlem şşş tamam şimdi ben noktayım alt dudağının kıvrımlarında.. (...) ruhuma sinmiş olan yokluğunun düş bozumlarından geçiyorum perdeleri çekilmiş odalarda kaybolan gün ışığının geride bıraktığı tortuyu siliyorum gözlerinle sana bir rüyanın tabirini yapıyor olsam hecehece ayak tabanlarını toza ve toprağa çevirip geçip gitmen mühim değil sirenler içinde ve farları gözünü alan şu devrik cümlelerin hasret/hararet kokuyor bulutlara sığar mı diye saklayıp durduğun avuç içlerinden dökülen şimdi kum. bir zamAN. odaların dağınık hallerinden geçiyorum sokağın bütün çıkmazları çukurlarla kesişiyor ve düşüp düşüp göç ediyorum yüreğinin boşluğuna ki sırtımda kelebeklerin kozasını taşıyorum havalanıyor ve onlarda göç ediyorlar hiç gelmedikleri yerlerden mevsim eylül mevsim göç mevsim boğazıma takılan bir kelime. mevsim sen ahh sen. bir bilsen zamAN gibi geçiyor... (...) |
bir şiir aralığında alırken nefesini
aşk yoksunuma
nağme nağme vurur tenime gölgen
ürperir ağaçlar damarlarımda
sus bir heyecan
yeşil mutlulukta
sana akan.
akan ki
kapısı aralanır uyku odalarının
tek gözlü karanlık değil
gözümün içinde mum.
yüzünde ay
kulağımın sesini
mırıldar
sana akarım.
ahh bir bilsen
mevsim sen
Eylül sen
herşey/
sana akan.
saygılar.