Sonsuz Yanılgı
hiç tanımıyordum yabancının dibi yani
ne çok sevdiğini anlattı bir yemeği şöyle olsa böyle pişse tam kıvamında hani bayılırım yemeye deyince ortak oldum bu seyre dalgaların kıyıya kadar getirdiği taşlardık bölündü yüreğimiz her biri ayrı istikamete oysa sonsuz bir ayrılığın aynı parçasıydık ne çabuk unutulduk unuttuk aynı olmayı ben bu serseri yanılgının içinde döndükçe doğruyu bulmaya uğraşıyor akıl almaz akıllar ilk halini anlamayınca uzaklaşıyor bütünlük yörüngede bir birinden habersiz çırpınıp duran bütün serüvenler bu sonsuz yanılgının içinde indim suya arındım yandım duydum ki aşk tek şarkı imiş sıkışıp kaldım o asırlık yankıya ne ileri ne geri sevişirken en çok değişmeyi öğrendim. |