Beni Yüreğine Misafir Etbu gece kabuk bağlamış bir yaraya sarılır gibi sarıl bana ve sonra ve sonrası karanlık bir gece soğuk bir yalnızlık kuru bir toprak bedenimde ışığın yok sayıldığı bir sevda yarını olmayan bir gün gibiyim ve hala yüreğimde seni taşıyorum dünyanın en güzel şiirine sarılır gibi ve bir çocuğun kaçan uçurtmasına hoşçakal der gibi dilimde bıçak kesiği bir yara göğsümde rüzgarın dondurucu soğuğu ve ben hala saçlarını yüzümde tutuyorum kokunu bedenimde adını ciğerlerimde bir nefes gibi tutuyorum bu gece elimden tut yarınları ve beni yüreğine misafir et ister illegal bir türkünün içinde bul beni istersen sokak sokak ara yahut bir mezarın soğuk taşında ara ama beni yüreğinden uzaklarda arama çünkü ben seni sabahın köründe uyanır gibi seviyorum ta ki akşamın zifiri karanlığına kadar sonra umudun kaybolduğu bir zamanda gel kırılgan yüreğinle gel üşüyen bedenin küsen dilin susan yüreğinle gel acı bir gülümsemeyle gel ömrümden çaldığın sevda ile gel ve bir coğrafyanın ana dili gibi gel vatanım, sevdam olur gibi gel bu gece beni yüreğine misafir et infazı verilmiş bir aşkın idam fermanını okur gibi mesela bütün sevdaların adı sen ol bütün kuşlara sen diye sesleneyim bütün çiçekleri sen diye koklayayım ve bir gülüşü sen diye yüzümde saklayayım esmer tenimin altında kirli sakallarımın arasında ibrahim dalkılıç 19/09/2017 20:20 izmir |