yalnızlık senfonisi
nereye b’aksam
yalnızlık satan çehreler güz pınarlı niobe şahmeran sabrıma üşüşen bir telaş hengâmesi gölgesine koşan adımlarım yüksek tempolu bir yalnızlık çalıyor vira bismillah der demez güne eğleşiyorum saatleri vura vura karanlığın eğleştiği su(r)larda yüzüm g’özüm şark çıbanı imgesi çalınmış bir şiire değişiyor umudum habis bir sükut d’ilimde kıyılarımı döven şu debdebe perva(z)sız mülteci n’azar medcezir döngüsünde rüzgarını kovalayan kuru dallar gibi dönüp dönüp vardığım dolandığım kördüğüm adımlarımı ezberlemiş yollarca bumerang misali alnıma vuran yıllar nasır tutmuş bir yalnızlık hüzzam bir senfoni çalıyor bir şehir kayıyor avuçlarımdan her nakarat, her güfte sen nerede görse tanır beni baykuş bakışlı zembereği kırık şu sükut kumkuması bire on veriyor, bire yüz kimsesizliğimi çalan her şarkı zekerata düşmüş bir küheylan indinde dilime pelesenk vurulur adın her şarkıda her şarkıda sen… |
Çok güzel bir şiirdi yine kaleminize yüreğinize sağlık hocam saygım ile..