İkbalFirkatin kor alevi yazılmışsa müsemma Hasretine sus düşer, yer gök bizar, muamma Bir sükut-ı hayale sarılırsın dilemma Ay çıksa on dördünde, taşa çalar ecrini Gök döverken ufkunu gamzende kalır hande Yediveren güllerin, kurur gazel nezdinde Hayali cihan değer, ömrün en som gününde Bir kızıl şafak vakti yaşa bular fecrini Gün yaralı, gün serkeş, galebe çalar yıllar Tenzili rütbe edip mertebe çalar yıllar Bağlayıp ikbalini hep sobe çalar yıllar Kurutur güllerini kışa salar hicrini Bir gayya kuyusuydu üç günlük fani dünya Doyulmaz hazlarıyla dillerden düşmez arya Tek hakikattir ölüm, say gerisi fasarya Nasipsiz geçmez ele, boşa dolar zecrîni |
Gerek serbest gerekse hece dalında seçkin çiçekler açan müstesna kalem yine beni gururlandıran ölümsüz bir esere gururla imzasını atmış.
Kusursuz bir hece şiirinin nasıl yazılması gerektiğine, sanatın; bilgi birikim, ustalık ve yetenekle bütünleşmesi durumuzda ne tür seçkin eserlerin gün ışığına çıkacağını gözler önüne seren nadide bir baş yapıt.
Okunması, analiz edilmesi ve özellikle ilham alınması gereken bir şiir.
Edebiyatdefterinin kudretli kalemini tebrik ediyor başarısının devamını diliyorum.
Her şey sizin ve sevdiklerinizin gönlüne göre olsun.
Sevgi ve saygılarımla.
Dr. İrfan Yılmaz. BODRUM.