Yalanın İzleri Varey suların en durusu ey kızgın ateş ey en korkunç fırtına kaç zulüm kaç acı kaç ağıt kaç kurşun kaç idam sehpası kaç zindan bir insanı sevdadan vazgeçirebilir ki beni de sevdadan vazgeçirsin şimdi sen benden uzaktasın buralar soğuk buralar kasvetli akşamlar kadar karanlık ve içimde kör bir hançer sessiz bir ölüm pusuda ve elim ayağım zincirde azap bir türkü çalıyor radyoda gönlümde bir çocuk şehrin en kimsesiz sokaklarında bir fidan gibi yeşeriyor elinde umut gözlerinde yarınlar var ve saçları baharı anımsatırcasına rüzgarla dans ediyor bazen düşersin elinden tutan kimse olmaz bazen kalkarsın yanında kimse yoktur lanet edersin bu hayata isyan edersin kendine küfrün dudaklarını arşınlar ayak parmaklarından tut saçlarına kadar yalnızsındır kırılmış, horlanmış, itilmiş bir bedeni parçalara bölmüşsündür de yetmemişsindir aç kurtlara günü gelirde unuturum dediğini özlersin günü gelirde en nefret ettiğini ararsın günü gelirde vazgeçilmezin olur acılar şimdi sen benden uzaktasın seni özlemekle kendimi öldürmek arasında seni beklemekle kendimi kurşuna dizmek arasında seni sevmekle kendimi idam etmek arasında sana ait gel gitlerin içindeyim sol yanım sana dönükken sırtımda bir sürü ihanet bir sürü yalanın izleri var. ibrahim dalkılıç 13/08/2017 23:20 izmir |