LÜTFEN SESSİZLİK/ Ekrem SAYGI
Materyalist değilsin ki sen!!!
Hapis hane yapamazsın Dünya’yı… Önceden belirlenmişliğin de yoktur… Mahkumu da değilsin hiçbirşeyin. Dilenciler gibi bekleme!!! bekleme odasında Yürü, yer değiştir, koş koşabildiğin kadar. Uyuşuk bir kaderci de değilsin sen… Kendini beğenmiş bir bireyci de… Özgür iraden var senin. Kaderinin kaynağı da sensin… Hangi yöne istersen O yöne akıtırsın suyunu… Kendine acıyıp durma!!! Günak keçisi yapma kendini, ayağa kalk!!! Engellerle mücadele eden bir ustasın sen… Bir parçasın sen Ortak yaşıyorsun bu alem de… Bu gezegende seninde izin var Ortaklaşa Günaklar… Ortaklaşa ödenen bedeller. Ve senin de hakkın var Herkes gibi sen de yaşıyorsun… Ve sen de akıyorsun sona doğru… Bir gün gelecek Varlığın bir çukuru dolduracak… Bir parçasın sen Bütüne kavuşacaksın… İşte o zaman sona erecek Hak etmediğin yaraların kabuk bağlayacak… Toprak olacaksın. Parçayken; bütüne kavuşacaksın Ruhun pisliklerini dökerek yükselecek… Bil ki sonunda rahata kavuşacaksın. Dünya mı? İnsanlar mı? Zirveler mi? Yok, yok inanki hepsi yalan!!! Yaşarken; Yükseldiğin ölçüde, yükselir zirveler Ulaşılmaz hıslar bitmedikçe… Çünkü açtır gözler, doymak bilmez… Çünkü açtır gözler… Ve aç olan bu gözleri sadece toprak doyurur. Serhoşsun sen oğlum!!! Derinlik serhoşluğu yaşıyorsun güya kendince!!! Gafletle burkulmuş senin aklının ipi… Hadi kalk!!! Bak etrafına!!! Pınarlar kurumuş. Bak sığdır insanlar, hırslıdır. Dibi görünüyorsa bir şeyin sığdır… Dil mi dedin…? Söz mü dedin…? Kelam-ı kibar mı dedin…? Dinle o zaman!!! “Söyler sanırsın Kelam-ı kibar Diline acı değmiş yakmış gidiyor Çıkıyor meydanlara veriyor ayar Akıl da, fikir de şaşmış gidiyor” Bu bir faciadır, bir tregedya’dır Tolumsal yaşayıştan kopuştur Bireyciliktir, bozulmadır, yozlaşmadır Toplumsal düzenin şaşmasıdır. Haksızlıktır, Adaletsizliktir. Namussuzluktur. Bu senin suçun değil ki… Miskin miskin yatma!!! Hadi kalk!!! Kalk ve doğrul… Doğrul ve yaşa… Nedir bu miskinliğin Senin ki bir düş kabarcığı… Hadi kalk!!! Bak etrafına!!! Yeşil, yeşil yapraklar!!! Sarılmış dallarına. Gölgeler oluşturur etrafına. Baharsız cenderelere sokma kendini Hadi kalk!!! Tuzlanıp çamura belenmiş gibi yatıyorsun Hadi kalk!!! Kalkta savur kendini bulutlara!!! Bütün denizlerini kulaçla dünyanın… Yürü ve git ve boylu boyunca uzan. Sana ait topraklar üstüne… Uzan boylu boyunca neşeyle!!! Saçların nemlensin, çiğler tomurcuklansın. Çiğler düşsün bedeninin üstüne… Hadi kalk!!! Yatma böyle miskin miskin Damları devir!!! Sarayları devir!!! Balyoz gibi indir yumruğunu Dünyanın üstüne… Seni düşünen olmasa da Kendini düşün!!! Eşini düşün Oğlunu düşün Kızını düşün Hadi kalk!!! Miskin miskin yatma öyle Ateşlendir fitilini aklının!!! Kanını yak kandilinde… Hadi kalk!!! Çiçeklerine karış dağlarının. En yükseğine çık bir tepenin. Burası benim de, benimde hakkım var de… Oradan bak bulutlara!!! Yüksel, kır zincirlerini!!! Ve oradan bak insanlara… Bak ve anla bütün çirkinlikleri… Dere ol, ırmak ol, nehir ol… Doldur denizleri Ve dalgalarında boğ bütün kötülükleri… Hadi kalk!!! Hava oldukça sıcak Nereye kadar yazacaksın!!! Sonu gelmez bu yolun, anlayan da olmaz zaten!!! Kimseler yoktur sana kalk diyecek Kahvaltın hazır diyecek… Öpücükte konmaz senin yanağına Zaten istemezsin İşin de yoktur senin yapılacak Belkide gereksizsin, işe yaramazın birisin Ocakta kaynamakta olan suyunda yok Hadi kalk!!! Kalkta arkadaş ol kendine Kalkta!!! Şöyle bir aynaya bak!!! Suratın binbir parça!!! Saçların dağınık!!! Akşamdan kalmışsın belli… Leş gibisin!!! Terden tuzlanmış gibi bedenin!!! Sanki çamura belenmiş… Gecenin kederi çökmüş üstüne!!! İçine oturmuş lök diye yalnızlığın… Bir soran da olmaz seni Sen seni bilirsin… İyilikte sensin, kötülükte sensin!!! Bir su serp, suratsız suratına!!! Bir daha, bir daha, bir daha Sert ve hızlıca… Islansın her yanın… Kafana göre dağıl… Kafana göre dağıt… Nasılsa kimse yoktur sana kızacak. Herkes senden bi haber… Boş ver… Hadi kalk!!! Kalk ve arkadaş ol kendine!!! Giyin üstünü sokağın nabzına göre!!! Hafifçe çek kapıyı Bi haber komşular rahatsız olmasın… Yürü merdivenleri Katları say bir, iki İn sokağa Sokak gibi ol… Değiştir suratsız suratını!!! Etrafına bak ve gülümse… Kahvaltını yap bir yerlerde Bir simit, bir dilim peynir… Mesela garsona laf at gülümseyerek Mesela çayını beğenmedim de ve başla… Selam ver, kolay gelsin de Memleketini sor mesela… Biriyle dertleşmen gerek ya senin!!! İşte buradan başla güne… Üçüncüde demli olsun çayın Ucuz sigarandan bir sigara yak Dödür dumanını, düşün ve seyret… Düşün, düşün Gerçe hep poktur ya senin işin Bir türlü durulmak bilmez Senin uslanmaz kalbin Düşün Kalk ve yürü… Dağlara, tepelere… Kayalara vur kendini… At aşağıya, ısınsın suyun… Kazma kürek Erken kazılsın kuyun… Ekrem SAYGI 26.07.2017 |