KUM FIRTINASIŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Öğle yemeği yiyeceğimiz bir saatte, aniden bastıran kum fırtınası, bütün açlık hissimizi ortadan kaldırdı. İl defa yaşıyordum böyle bir olayı. Hani kıyamet günü herkes bir yerlere kaçışacak derler ya, Kıyamet günü gibiydi her yan... köşe bucak koşan kaçışan insanlar, sanki herkes kendi canının telaşına düşmüştü, gündüzün tam ortasında uçsuz bucaksız çöl, aniden kırmızı ile karanlık arasında kalmıştı. O gün yazdığım aşağıdaki dizeler elime geçti ve sizlerle paylaşmak istedim.
On ikiyi gösterirken saatler
Önce gökyüzü kızıla boyandı Toprak uyandı, kıyam’a kalktı… Gözler görmez oldu az ötesini Kaçtım odama, nefesim kesildi, bunaldım Dışarı çıktım boğuldum, koştum Sığınacak bir yer aradım, arandım durdum O, an!!! Bütün rengi değişti dünyanın, kıp kızıl ve karanlık Sanki kıyamet… Ellerim, ellerim ve benim ellerim Kum ve toprak.. Gözüm toprak, ağzım toprak, kulaklarım toprak İşte ben böyle bir günün tam ortasında delirdim İşte o, an ellerime baktım, delirdim Benim iki elim, benim ellerim, tutuldu dilim Benim iki elim, birden deli Benim iki elim, bir delinin elleri… Ekrem SAYGI Eylül 2012 Irak- Necef |