Bir Uçurum Kadar Yalnızımsonra balçıkla sıvanan umutlarımda aradım seni yetim bir yalnızlığı susarak avuttum, içimin çıkmaz sokaklarında yatağımın sen tarafına sarıldım, sen oradasındır diye sensizlikte seni nasıl sevdim bir bilsen, sen yoktun yatağımda bir ceset kadar soğuktu acılarım ellerim bir boşlukta seni arıyordu sen yoktun, ben yatağımda bir cesetle uyuyorum oysa baharı sende yaşamak istiyordum güz kadar soğuk bir hayatı yaşıyordum burada ve umudumun en omurga kemiği de kırılıyordu en olmadık en seni özlediğim bir zaman diliminde şimdi hangi yarama merhem olayım hangi kanayan yarama ellerimle bastırayım da sussun ve hangi acımı sensizlikle avutayım renk renk boyamak isterdim göğsündeki benleri elimdeki ellerini saçındaki yıldızları alnındaki alın yazısını yüzündeki nehirleri gözlerindeki ırmakları boyamak isterdim mavinin en mavisiyle ben hangi acının cezasıydım hangi lanetli aşkların mezar taşıydım nasıl doğdum nasıl öldüm neredeyim kimim ben bizim mutluluğumuz nerede şimdi saati hep sende durmuş bir duvar kadar yalnızım bir çocuğun yüzünden sevinci çalınmış kadar hüzünlüyüm belki bu yalnızlığımın içinde sen varsın diye seninle kuruyorum bütün düşlerimi bütün umudum da sen varsın ama umudum nerede bilmiyorum sonra öperek sarıldım kanayan yaralarıma nasıl olsa sen kokuyordu bütün acılarım sen kadar olmasa da senin kadar güzel sarılıyordu acılarım tenime şimdi ölü bir şiirin yasını tutuyorum sensizlikte sadece içimde mezar taşları var hücrelerime kadar sızmış bir mülteci kadar çaresizim umutlar hiç tükenir mi bilmiyorum ama ben tükeniyorum elerim bir boşlukta seni arıyorum bir uçurum kadar yalnızım ibrahim dalkılıç 28/06/2017 00:50 izmir |