derdoseksen beş yaşında yüzünde panzerin tekerlek izi sıcak asfalta yapışan et ve kan trafiğe kapalı alanda bir mezroyla ölçülen vicdan güvenliğin olmadığı yerde güvenlikten sorumlu memur ve marketten bi koşu alıp getirdiği battal boy çöp poşeti bir vatandaşın üstünden istifini bozmadan geçip gidince panzer kamuoyuna kapalı hayat saadet döneminin efkãrıumumiyesi yani burda sessizce devam eder pakize’nin kemiklerinden ayrılan uzuvlarına bir de eline uzatılan naylon poşete bakar hasret ağlaya ağlaya doldurur içine bozuk türkçesiyle örgülü saçlarını, oymalı tülbentini kemerli burnunu, kınalı ellerini bakmaya doyumsuz açık giden gözlerini ayağından fırlayan ayakkabının tekini ah ah! seksen beş senesini pakize’nin acı dolu hatıralarıyla kırık dökük toplayıp yerden doldurur hepsini içine yanık sesiyle kardeşi hasret "derdo derdo! no çu derdo gırano!" der -meso pakiza’mın meso!- |