Ben Sanıktımyine bir özlem bir sorgunun içindeyim binlerce sen biriktirdim içimde sen neredeysen ben oradaydım senden uzak yaşamak nasıldır bilmiyorum ömür geçip gidiyordu bense seni arıyordum bu karanlık tenimin içinde şu lanet olası özlemek yine canıma okuyor yokluğunu sonra bir cümlenin içinde saçlarından kokluyorum seni sonra bir şarkının elinden tutup sana geliyorum dinlediğim şarkılar seni ağlıyor bana içim sızım sızım acı dolu ve bir depremin enkazında kalıyorum yokluğuna sımsıkı sarılmışım bırakma beni bırakma ellerim titriyor gözümden sensizlik akıyor yine gecenin bir yarısı ya göğsüm ah göğsüm en çok o seni arıyor gözüm yine pencerede odama inen yıldıza bakıyorum nasılda sen nasılda kokun ve terin iniyor odama tenimde terin coğrafyası keşfedilmemiş bir okyanus mavisi sanki kaç acıya sarıldım kaç ağlamaklı bulutla dertleştim ve kaç şehir hayaller kurdum hepsi sen hepsi bizim için kendi yalnızlığımı ne zaman öldürmek istesem hep sen geliyorsun aklıma ya içimde bir yerlerde sana zarar verirsem işte o zaman bende kendimi vururum sende oysa kokun bir bıçak gibi göğsümde geziniyor yine gözüm yine ağlamaklı sana sarılıyorum ben sanıktım sende tanıktın, sana mahkum olduğuma ibrahim dalkılıç 16/06/2017 00:50 izmir |