dört vir/gül/
,
ölümü özlüyorum susuz yağmur gibi cöl günlerimde sokak lambaları gibi kırılan onurumun sönük gecelerinde hayattan beklentileri olmayan bir deli gibi " hep aklımda düşen bensiz anlarım" ölümü özlüyorum saate bakmadan kar taneleri düşmeden ,yangınlar cıkmadan gecenin karanlığı gibi üstüme yalnızlık bir daha düşündürmeden haklılık payımı istemeden ,kötü sözleri sahiplerine vermeden ,kul hakkımı yedirmeden ölümü özlüyorum ne zaman aşka merhaba desem yüzüm ne zaman gülse ve yaz ne zaman gelse özlüyorum ölümü özlüyorum ruhum hazır kalbim razı göz yaşlarımı dökmeden kendimi kemdimce bitirmeden hiç kimse görmeden bos bir yer bulmadan ,yavasca özlüyorum her gece. ölümü özlüyorum kırmadan kırılmadan düşmeden düşündürmeden birden gelsin kimseye söylemeden izin istemeden yüreğimden düşüpte dizlerim kanamadan bitsin ölümü özlüyorum hayattan bıkan biri olarak önce kimsesiz kalayım icim icimde ölsün sonra toprak kabul etsin. ölümü özlüyorum kalbim cok tutuldu cok tekledi parca pincik edildi ama devam dedi bu sefer şiirde ölmek yerine gercekten ara vereyim YETER. "ben insan olsaydım yalan söylemezdim" "bir ölü neden doğru söylesinki" "ruhu olmayan kalp atarmıki" "susunca her gün ölmek kolaymı ki" ,,,, |
Olmasa gönülden kaleme akmaz.
Bırakalım noktaları akışa,
Dönmesin baharlarımız hep kışa.
Gönlünüzde sevgiler kaleminizde şiirler eksik olmasın.Bırakın hüzünleri dostlar sağ olsun.Selam ve saygılar...