TUTSAK
Bedenim kaldı orada,
Deli rüzgarlar arasında çırpınıyorum, Kafamı kaldırıp bakamıyorum, Bir ateş çemberinin tam ortasında, Her yer toz duman, Oysa saf ve beyazdı duygular, Dik bir boşluktan savrulurken, Tutunacak dallar arıyorum bir boşlukta.. Beklenti ve çaresizlik çok derin yara, Umutsuzluğu ve unutulmuşluğu adımlarken, Toprak ve sis bulutları üst üste, Sanki damla damla tükeniş gibi.. Kader aramızda olan tek gerçek, Serap üstüne serap, Bardaktaki daireler halka halka, Seni anlatıp durur.. Ve o ses, Çığlıklar sağır edercesine derin, Eskisi gibi değilim ben.. Seninle birlikte çektiklerim, Ve karanlık artık gölgem, Kaybolup gitmek kalbinden, Ya da ayrı düşmek.. Satır aralarında yitip gitmek.. Daha zamanı değil, Ölüm hiç bilinmeyen bir an.. Ve güneş doğar her sabah yeniden. Önümde açılan ufuklar ve geride kalanlar güneşle batarken, Ben gölgemle karanlıklarda kayboluyorum. Zaman sınırını aşıp giderken, Yanmış gölgemde kalan derin izlerim, Direniyoruz tutunacak bir dal ararken, Bir rüyadaymış gibi, Uçan kuşlara özeniyorum.. Delicesine. Kanatlarından tutunup özgürlüğe uçmak gibi, Öfkem içimde mahpus. Gölgemde yitip gidiyorum, Dik yokuşlardan düşerken.. Mehmet DEMİR |
Yüreğine gönlüne sağlık.
Selamlar saygilar.