siyah ve beyaz..kırık gam telinin tutsü gözünde ilk dem buharlaşan ritmin kosulsuz ve özgün ayrılığı dertli gecenin yanılgı payında amaç suhursuz sarhos kemancının buruk yalnızlığı diliminde coskunun sarılamayan miş kokusunda bir bozlak sesi ovasında süzülen kelebeye dirhem suzkunluk yenilgi yenilgi büyüyen sabahın diz cöküslerinde bir merhaba amaç yine ruhun ikinci baslangıcı sür reyal olmayan kör dağının yamacında dip ses ugultu mısralarda yorgansız uyuyan ağlak ve birazda bitkin kimsesizlik olmaya yetmeyen yetindiğinden fazla iç ses hadi kalk urgansız yalın yamalak sokak sesliğinde rüzgarın hükmü sayısız efsanelerde düz gömlek beyaza sarılı miş adlar kurgun yemiş azılı dilek taşında silik üzgünlük tek daşkın üryan sevişte bökülen kalpsiz vucud ve rakipsiz gülümseme deli yangı payı hadi dur hadi seslen buralar yorgun omuzda bir tehgahcı cırağı kırık dökük silgi umutlarında ahvel hadi bak umursama ve dinleme sus kadar devrilmiş hiçlik elleri Notalar da dans bilir icinde dört retim bir sevgi coğul aşkın cay demi yalnızlıkta asil keza icinde üç amaca bir sonsuzluk iki hapis bir ilk gecede özlem olabilir arkasına bakmadan bir ayrılık iki isim olabirlir üç nokta yalansız aşk/la/ bakabilir beş öz bir ilikte dirilebilir altıncı his kalkıp gide bilir sonu göremeyen ay güneşi bekleyen kölemen özgür kalabilir herşey aynı özünde /diğiş/meyen ne kaldiki rüzgarın ve bulutların üstünden kendinine giden yollarda kendi başına kendini tükete biliyorsa hayel son bir veda değildir başlangıcın huzurudur yaşam ve tükenmişlik bir gün ikiden başlar ücün gölgesinden tam icinden nefes alır tek gercek ölümdür bizleri ayıran gömdüğümüz günlerde unutulamayan o an... |
içlerinde biri gerçek o da kaçınılmaz son gerisi yalan, sanal ve hayal.
kaleminize sağlık