HASRETBu gece rüyamda ben, Rasulullah’ı gördüm Mübarek elin öpüp; yüzüm, gözlerim sürdüm Nuruyla nurlanarak, Ravzasında diz çöktüm Gülmeyi unutmuştum, O’nu (sav) görünce güldüm! Ne güzel kokuyordu, inanın aklım şaştı! Nur gibi parlıyordu; gözüm, gönlüm kamaştı Rüyadan uyanınca hasretiyle iç çektim O’na olan özlemim, had safhaya ulaştı Ne kadar özlemişim, ya Rasulallah seni! Ümmetinden say n’olur, bahtiyar eyle beni! Rüyada bile olsa, seni görmek ne güzel! Sen emir buyur ruhum, terk etsin bu bedeni! Ravzana varmak için her emrine hazırım Yoluma dağlar çıksa, tırnağımla kazırım! O kadar özledim ki, o kutsal toprakları Allah’ım nasip eyle; ne olur, yalvarırım! Bu can görmeden sevmiş, seni Ey kutlu Nebi! Aşkın ile doldurmuş, Cenab-ı Hak (cc) kalbimi Bu dünyada yanında, olmak nasip olmadı! Mahşer günü safında, göreydim ah kendimi! Hadislerde denir ki: O (sav), ümmetini tanır; Kabrine varanların, o an haberin alır Rasulullah ölmedi, mahşere dek diridir; Salat, Selam edersen; kesinlikle ulaşır! Hamdi, sen de gönülden, O’nu (sav) görmeyi iste Mutlak bir gün görürsün; olsan da son nefeste! Rasulullah (sav) buyurmuş: "Kabrime bir kez gelen, Canlı görmüş gibidir," bir Hadis-i Şerifte. Mustafa GÜL (Hamdi) (25.04.2017) |