Suskunluğumun kara ve derin yarasıydı..
Havar çığlığı devirir geceyi
kurşun sesi misali ölüm emrine uymadan saplanır sol yanına buz kesiği yaralar kanar gecenin sessizliğinde Bekleyenler var göz kapakları hükümsüz riayetsiz geceye çalmış alın yazgıları bu bir sefalet değil tövbe etmiş bir özlemdir uykusuz. Küfrün üstüne kırıldım, sözdüm sustum Ağladım, yüreğimi büküp Yalnızlığıma adını verdim sevdiğim dağlarımın utangaç çiçeği; gülüşürken türküler Zamanın korkunç ağzında Yüreğinden habersiz kalsın yüreğimdeki ağrı. Üşüyorum; ve özlemin hecesine takılıyor hasretim Yaprağımdan vedasız bir kırılmışlık taşıyorum vedalara. Yolun yarısında daha, Kabuğundan azad ettim yaramı Sardım sarmaladım rüzgarın huysuzluğunu Bir gece ansızın Şiirsiz uyanışın denizi yaktığını gördüm Suskunluğumun kara ve derin yarasıydı Çığlığımdaki çocuksu hıçkırık. Işıklar yıldızları aldatmış Yenilmenin gözyaşları karanlık Bulutun rengi, ışığın rengi, rüzgarın uğultusu, Her şey bitmeye hazır sanki Bir gece ansızın Koynumda bir güvercin tedirginliğiyle Gözlerimde yatan bir çiçeğe döktüm kırgınlığımı Yanağımdan öperken tuzlu bir nehir, anam ağıta verdi acılarını vurulduk,sustuk Bir bahar daha öksüz bıraktık çiçekleri....A.ALKIS |