OKUYAN OĞLANOKUYAN OĞLAN Heyyyy! Sen! Ailenin okuyan tek oğlu. Sözüm sana! Sen okuyasın diye; Uğruna saçların süpürge edildiğini, Unutma! Aile maişetinden hep tasarrufa gidildiğini, Unutma! Hatırlar mısın? Gözyaşı akıtmıştı ablan. Kırmızı bir fistan istemişti, Alınamamıştı. Ergen bir kızın hayali, Feda edilmişti okul harçlığına. Kardeşler arasında el değiştiren giysilerin, Makaslanarak küçültüldüğünü. Yırtıklara yama, Söküklere dikiş atıldığını, Bir çift ayakkabı ile iki kardeşin Münavebe ile idare ettiğini unutma. Sofraya bir ekmeğin hep eksik konulduğunu, Eve çay, şeker alınamadığını, Horantanın sofradan hep doymadan kalktığını, Asla unutma!... Sakın unutma! Evlatlarından yalnız bir tanesini okutabildiklerini. En iyi okullar olmasa da gittiklerin, Büyük fedakarlıkların sonucuydu bunlar. Bu gün sıra sende. Ertelenmiş, Karşılanamamış sürüyle ihtiyaç var. Yılların birikintisi, Seni bekler hepsi. Şimdi paralı, pullusun. Gör onları! Olsa da eşin ve çocukların, Çekirdek bir aile değilsin; Bakamam herkese diyemezsin. Sırtındaki yük ağır, Sorumluluğun büyük. Unutamazsın; Senin için yapılan bunca fedakârlıkları, Çekilen onca çileleri, Yoklukları ve yoksullukları unutamazsın. Bölüşmek zorundasın artık, Sofrandaki bir somun ekmeği. Eşine ve çocuklarına, Ne şartlarda okutulduğunu, Bu eserin arkasındaki çileleri Anlatmak zorundasın, Kafalarına vura vura… Ancak böyle helal eder hakkını Fedakâr anne, Fedakâr baba ve kardeşler. Böyle huzur bulursun ancak. Sırtını dönmek yok! Bana necilik yok! Yok… yok… yok! Ömer Adar-2017 Mersin |
Kalemin daim olsun
_____________________________Selamlar