YALNIZLIĞA İNANMAK
Sahi,bir yalnızlığa sarılmak neydi;
Ay’la bir olup kedere dem tutmaktı Yıldızların kulağına bir cinnet fısıldamaktı. Heba edilmiş bir ömürdü belki Küfürdü bileklerinde dolaşan kana Yaraydı açık açık kanayan Kan kaybından ölen bir gelecekti Belki de ifşa edilmeyi bekleyen bir cinayetti. Ahtı,eyvahtı Cevapsız sorulardı. Yorgun bir taburede sallanan ilmekti Kör bir dilencinin dilindeki ezgiydi Turnaları anlatan. Antidepresandı,sigara külüne bulanan. Ellerinin üstündeki çizgilerdi Soğuk bir kış gecesini hatırlatan. Pepuk kuşu olup Kendini geceye ihbar etmekti çok zaman. Ahtı,eyvahtı Yastı,cinnetti İntihardı. Göğüslerinin arasında işgal edilmiş bir ülkeyi saklamaktı. Sessiz çığlıktı Feryattı,figandı Karanlık bir düştü Tanrıyla pazarlık saatinde satılmış bir ruhtu. Sahi bir yalnızlığa inanmak neydi? Bir yalana inanır gibi Bir yalan da insana inanır mıydı? Necla Bektaş |
Üretken bir kalemden öte çoşkulu bir duyguya ve yürek serzenişine sahipsiniz. Şiirleriniz de dikkatimden kaçmayan bir nokta var ki beni şiirlerinize çekende odur. Şiirleriniz de okuyucuyu nereden vuracağınızı çok iyi biliyorsunuz. Ve şiirleriniz kendini öylesine yüceltiyor ki anlam bütünlüğünden hiç bir şey kaybetmeden öyle ki;
Ahtı,eyvahtı
Yastı,cinnetti
İntihardı.
Göğüslerinin arasında işgal edilmiş bir ülkeyi saklamaktı.
bir isyanın satırlar arasında nasıl gizlenilebileceğinin bir örneğidir yukarıda ki dizeleriniz.Ve bu da şiirinizin nasıl yüceldiğini gösteriyor bize. Şiirde bir olguyu yada durumu ifade etmenin bir çok yolu vardır ama sizin seçtiğiniz yol çoğu kişinin göze almayacağı bir yol. Yolunuz açık, kaleminizin gücü yolunuza ışık olsun. Nicelerine şairem, saygılar..