merdivenler...
,
, , ,sabahın yelinde takılır uzun sesler ,körpe ağacların dalında beyaz cicekler ,uyuması bilmeden erkan kalkan bedeller ,yürüme soluk soğula kırık kaldırımda izler ,güne merhaba derken beyaz bir fino ,kacar bulutsuz ufak adımlar ,siyah tomuhumda yemiş taflanlar ,ırmak boyunda yol köprüler beton dar ağacı kimsessislik ,duraklar kirli paslı bir telaş yuvasız kırık kalem uğultuları ,yorulur omuzlar sırtta demirli üç katman kuru dal ,dusunda eriyor siyah paslı kömür tortuları ,bir kahvede onlarca bağırtı hepsi birbirene cay demler ,tek bakkal nereye gitse alamaz bir tutar ,kavak yelleri estimi yolun buruk tozlu yıkım kuraklığına ,koşar adım cocuk bedenleri bir top yamalı urgan telaşında ,bahceler fındık elmalar yesil ve kış armudu hep kahverengi ,aşklar dantel muhabbetinde ayrı gelinler suskun caresizler ,bir kek misafirliğinde tanımadığım onca kişiler ,ben beton bir girisin üstende dalgınca sallanan merak ,merdivene düşen yalnızlık yaralanan günün ertesi , , , ,bir yatakta ben hasta ,her yer suskun ANNE nerdeyim ,baygınlık bu değilki aklımın başında ağrı düşünceler ,iniyorum bir kac merdiven gün aynı zaman ayrı vakit yorgun el eşcisi ,iki kat bir havuzu yok her taraf dikenli börtlen kırmızısı sessizlik ,altı tavuk üç horaz benimkisi cilli kardeşiminki gelincik ,bir kactane katır cuval gibi sırtlarında siyah toprak yanan alev ev bitirim ,hasta bittin bir oda ölümün sesliğini gördüğüm yerde korku endişede ,kimse yok buralar durgun umutlarla dolu bir memleket ,bazen haberlerde calıyor ,bir kaç soğuk beden korku her yerde zururet ,fındık ağaclarının ortasında ufak eller ,ben hep arazi herkez bana kızgın bir telaş ,yağmurlar cok her gün binlerce damla düşer yasamamki kar en sevdiğim manzara ,bir leğen rampadan yüksek cocuk seslerinde gülümseme sonu yok aksama kızgın bakıslar ,bahcede ev kırk odunlardan yapma kızıl dereli mevsimi gibi oyuncak ,kosmalar bin bilmem kaç merdiven yürümek ama her gün denemek ,okul burdan yarım saat yanımda bir güzel cantası pembe sacları örgülü ,yavas adımlarla giderken koybulur anılar ben hep bahceden kısa yol ,bir otobüs yelimde plastik canta icinde cesit cesit sebze ,iki kişi pesimde biri büyük biri ANNE sesi kadar kutsal ,bir kayboluş bir anos ben ağlmaklı herkez bin bin telaş ,virajlı yola dön babam dön dağlar yalcın bozkır değil yesilin suya haşreti güz patlamış alaca , , , ,bir bahce morul güzlliğinde bir kaç adını bilmediğim cicek birazda sarı siyah arı ,balkonda ısırmıştı ayağımın en kıytı en zor anıyğdı bir yorut bir ben ezel teri ,sismis moralmış bir ağıt sanki düzelmeyen ne varki gecer zamana eğildimi ,dört oda kapılar cam ağacı tavan onluk parke su cesmeden borular siyah toprakla örgülü ,her taraf sarı lamba ,sadece solan beyaz kırık camlı pencere hava sizli güzel ,beton bahcede dut ağcı eriğin iki renk bir kiraz bir sihay taflan ,isciler sarı sabka ellerinde yanan kücük izmaritler ve öksürük sesinde sokak ezgisi ,hepsi bir toplantı gibi birikir giderler siyahın üzerine her aile bin dualarla özler ,bir köfteci icinde ufak el arabası bir radyo merhaba hayat dercesine derse giren siyah örnükler ,kenarda dört göl balık telaşında üc bes arkadas ağ kırmızı patates cuvalından iufak tefek yakalanır neşler bir vazoda bir can iki gün ya yaşar yada ters bakar ,ah bu cocukluk nereye gitse büyümez bu anılar kusku gibi gözetler ,on uc yaş okul yarı babam dedi artık gitme vakti emekli gözler hadi ,bir kamyon yükü bir ev bir duvar gibi cakılmış siyah toprak ben ufak vedalar büyük ,yol varmak ister kamyoncu hızlı yeni şehir hayat kadar insanlar kadar daha büyük ,deniz kenarında onca insan bir köprü merdivenler burda biraz fazla ,altıncı kat sehir karanlıkta kalmış bir yanı ısşık kaplamış ,komsular bakıp bakıp merhabaya hasret kalan duygular ,cık in bitmiyor esyalar dayımın sırtında buzdan dolap cıkıyor ben eksiyor ,lambanın biri yanıyor diğerleri bekci gibi gidiyor ,ev kireç kokusunda yeni dünya herşey parayla ,alışmak biraz zamana günler güneş kızılında bir pencere ,büyüyor anılar ben işci okul yarım ellerimde makaş izi ,sarkılar bitmek bilmiyor hep arabesk ve müslüm baba ,usta iyi ben cırak gözler isi hasret sabahın yedisi kapıları ben acar ,aksama kadar devam öğle durur eve gider yorgun beden bir sofra iki aş yeter ,geri dönüste yine merdivenler kac kisinin yüzü saklı bu bitmeyen yüksek betonlarda , , , ,bir erik ağcı ben beyaz gözlerimde bir aşk gibi süslenmiş gelin başı gibi gözler ,düser bazen cicekerleri kar ağladığında gelir mevsimi durur aynı benim gibi ,arka bahcede ön betoların yolları daha değil toprak her taraf pislik nağlon ,sular kirli muslıklar acayip değisik günler güzel günesin öğleğinde ,sabah odun kokusu yada siyah taslardan yakılan buram buram iğrenclik ,kediler cok güzeller alışkanlık o eski küflenmeyen cağlarda da vardı sevdim morelim güzel ,tasların icinden kum zerreleri gecerdi unuttum incir ağcalarının gölgesinde ,bu sehirde onlar yok ama yok olamaz icimde birikir sözler ucuk ,bir bisiklet babamın elinde ben kızgın neden gec aldın diğe ,lastikleri havasız morelim düzelmekte ama üzgün cocuk ,sarı kırmızı ben besiktaslığım na palım hediye böylede ince fikir güzelce ,her gün gezer dolaşırım alıştım bu kente hafta sonu topkapı bit pazarına ,herkez birşey satmakla alı koymus ,ruhlarını ne ararsan var bir tek o memleket yok ,siyaha benzer dumanlar yükseliyor ,ben saskın gine her tarafda beyaz mermerden isimler ,kaldırımlar kırık kırmızı sarı beyaz karısık görürtülü insan sesleri arasında ,teyp tamiri zor alıp satsam üc kurus bir pazar zamanında iyi olur ,baba gel is yapcam fatihde bir adam binlerce teyp var ,aldık en güzelini mavi sahine koydum eve gönerken heyacan büyük ,bir hafta sonra bir dolmus sırtımda onca yük bir polis nedicem ,usta kolay gelsin al sunu bana yeni bitane ver ,tamam polis amca buyur üstü kalsın canın sağ olsun ,bir tane kalmadı hepsini sattim morel güzel ben iyi ,babam hesap derdinde al bu kadarı senin , gerisi sabah kalkan benim ,odaya kacarım hemem yüzüm gülec haberler kötü basta kiler gitmeli ,bir dakkilo merdivenlerden aşa atılmakta düşen yorgun omuzlardaki ceşaret ,adam baka kalmakta gözlükleri pahalı ama insan gururu büyük ,esnaf kan ter icinde heryerden büyük sesler gelmekte bu sehir can cekişiyor ,sabah morelim düşkün usta bası dik dik bakmakta ,bir saka ben kurban ,tamam giderim bırakılırım bir sucum yok onlar arkadas yoksunu ,evde ANNE m ben üzgün o hasta ben yorgun o kızgın ,dedim sorun yok baska bir iş baska sokak arası var ,durmam devam ederim sehir dursada umrumda değil ,zaman köhne bir anı bir sevgi yokki aşk olsun... ,cocuk... , , , ,simdi heryer güzel sokaklar temiz ,insanlar endişeli bir bekleyiş ,bomba sesleri bir girdap yeri ,ne olur bilinmez bir ülke seç hangisi temiz ,haberlerde eskisi gibi yok birşey ,bir uyutma sanki yarısma proğramları ,saat oniki gecer ikin erken bu uyku ritimleri ,bekleyiş güne değmeden anılar tükenmeden ,gitmek gerek iş bekler suskunluk özler ,kaybedişler konusulur hava güzel bahar erken ,halı tosları yere düşmeden yollar yesili ezmeden ,eksoz gazı canları ezmeden törörün adı konmadan ,erken cıkmak lazım insanlar telaş yüzleri gergin ,ne olacak ne bitecek demeden karar üzgün mahkeme ,ben bile telaşlı ama icim gurur abidesinde yatan üzgün cocuk ,bir sarkı calsın morel gibi bir yağmur yasın temizlensin büyük sesler ,sokaklar özgür insanların kalbi kadar sussun acılar yeter... , , , ,Bu şehir can çekişiyor ... , , , ,"bağımsız olan kalplerin ışığı sönmesin..." , , , |