HASBİHAL 9
(İhtiyar ile)
AKİF’İ SORDUM ////////////////////// Akif’i öğrenmeye koştum dayıma gittim Önce abdesti aldım el pençe niyet ettim Dedim dayım büyüktür var git sen dayına koş Adam koca ömrünü nasıl geçirmiş bom boş Baya oldu görmedim çöküverdim yanına Dükkân sahibi gibi oturdum dükkânına Dedim anlat dayı anlat bana Akif’i Bir şey demedi dedim: Kırılmış bunun tefi Kalktı birden masadan daldı birden sokağa Kafayı bulmak için girmiştir bir bucağa Belki gitmeyecektim birazda duracaktım Şu Dayıma bir iki kelime soracaktım Yazık acıdım dayım ömrü boşa geçirmiş Sanki beyni buz tutmuş keçileri kaçırmış Toplasan sürü eder! Köyde böyle keçi çok Kaçan keçiyi bizim tutacak halimiz yok Bismillah deyip şöyle kalkacaktım yerimden Hayırdır evlat dedi bir ses duydum birinden Bu ben deki bu heves nedir bilmem ki böyle Bir şey mi diyeceksin amca çabucak söyle İhtiyar durdu durdu anlatmaya başladı Adam laf soka soka faşistleri taşladı Bir tütün bir tabaka ceketinin içinde Saydım üç cigara var paketinin içinde Bir yumruk kadar var yok şundaki kafaya bak Dedim anlat be amca yalnız bir cigara yak (ADAM BAŞLADI AKİF’İ ANLATMAYA) Yeri göğü yarar dilim deki Tevhidim Rahat ol sen yanımda, rahat ol sen yiğidim Safahata baktın mı Kur’an’dan öğütler var Vatan ve bayrak için ölecek yiğitler var Nasıl vurursa vursun rüzgâr dağın bendine Bir yolcu gibi yalnız kaldı kendi kendine Yıllar yılı ekmeksiz yıllarca dolaştı aç Ya kuru soğan yedi ya da yağsız bulamaç Tükürün kahpelere darbeciye utan der Kaldırsalar makberden yine vatan vatan der Asımın nesli kalkın safahatı estirin Bakın cihana varsa bir Akif’ da gösterin Bir ömür tüketti de yamalı yırtık çulda Olmadı onun gözü ne parada ne pulda Destan hediye etti Yurduna kırk bir mısra Bunu bize verdi de neden gittin mısıra Gelmediler gömmeye ne kadı ne bir vali Pek güzeldi o zaman Siyonistlerin hali Yoruldu artık geldi Yatmak için vatana Beyazıt camisine gelmeyenler utana Okunup duyulmadı ne bir sâla ne bir ses Akif’miş tabuttaki deyince koştu herkes Son anda bir tabutta görünce öğrenciler Padişahın tahtını yıkmıştı dilenciler Şu aşina cihanın bir bakın medhûşuna Aldı artık kabristan Akif’i aguşuna Ne Akif’i öğrendik nede Necip Fazılı Duvarlarda bir leke o tarihten yazılı Bıraktığı mirası vardı ya Mehmet Emin Sahip çıkamadık biz ölü bulmuşlar demin * Ağzımda açık kaldı ihtiyar anlatınca İki cigara kaldı eldekini atınca * (Biraz da tarih anlat be amca ne hoş dilin var) * Çıkardı tabakayı masa üstüne serdi Durdu durdu birazda tarih anlatı verdi Bak üstümüze doğan kızıl saçaklı bir kız Bazen yakar kavurur bazen de ıssız ıssız Eyerlemişti bir gün kara murat atları Nasıl titriyor görsen o Haluk’un itleri Güvercinler baykuşla sulhta mütarekede Karınca tellal olmuş yiğitler ma’rekede Müslümanın üstünden gitmedi çöken kâbus Adamlarda kalmamış ne hasiyet ne namus Titrer mi kıpırdar mı sallanır mı koca dağ Fatihlerle açılır yeni devrim yeniçağ Yol dayanmaz atımın tek çivili nalına Nasılda bilir yolu bak huruşan halına Aşar tuna boyunu taa Viyana’ya gider Menzil maksuda varmak maksûd sunaya gider Taş düşse başımıza hilalet içindeyiz O gün bu gün Halada cehalet içindeyiz Off off dedim be amca baktım ihtiyar çıkmış Hani son cıgarası vardıya onu yakmış Adam kalktı gidiyor ne desem boş nafile Ben gibi bir çocuğu bekler mi bu kafile Benim hasta gönlüme ihtiyar verdi dermen Kalk ey zavallı Harun uzaklaşmadan kervan * Akife yanma dersen söyleyin yanmayalım İstiklal Marşımızı kaldırın anmayalım * (Kişi sevdiğiyle beraberdir) Mekanı cennet olsun HARUN YILDIRIM Kelime anlamları Medhûşuba( şu asiyan cihan sararmış solmus) Âgûşuna( aldi mezar akif’i kucağına) Mutarekede (anlaşmada) Ma’reke (yigitler toplayıp tirmiklamada) Hilalet ( taş düşse başımıza samimiyet icindeyiz) Cehalet ( bilgisizlik içindeyiz) |
Kutlarım…
………………………….. Saygı ve Selamlar…