Nocturne
o kadar uzun sürmüştü ki yaz
biz kıştan çıkmaya korkmuştuk annemin cesedi bizi korumuştu soğuktan ve yırtıcı sözlükten harbiden seni seviyordum mayıstan içeri doğru kapıdan içeri doğru süzülen göğüslerin ikimizin arasında duruyordu sen üşüyordun ben derimi vermiştim sırtına közün üstündeydi ölüm,posası kırık iğne çalınıyordu sonat,şivesinin üstünde vişne reçeli üst dilini seviyordum ayna geçmiş zamandı bacakların kırılmadık yerin kalmadı gecenin hafızasında suç birazda cezanın anarşist yanı tiye alıyordun beni nasıl bilebilirdin bir gün bileklerinin akbabaya dönüşeceğini... çok az sarıldım sana yalan yok bu içimde tek taşlı ukde, yürüdüğün yolları biriktirdim sana sedefi seversin diye sedef taşına vurup beyinleri patlayan insanları biriktirdim sana yaz o kadar sıcaktı ki,terleriz diye birbirimizi öldüremedik birden sustun sen aklımı kaybetmemek için bir şey tutmak gerekti annemin beni öldürmemesi için babamı zor tuttum seni harbiden seviyordum kasıklarından cumartesiydi... |