NAPOLİTEN ARABESK
Fosili çıkmış
Bir rüzgârdır, Bilinmeyen küfürleri Üfürür. Kaldırımda; Can çekişmenin Uyuması debelenir. Ayazlardadır Kimsesiz duygular. Yaşlı teyzenin Falları, Hep kapkara. Yasaklarda, Bir sarhoşluk. Anılarımla Aramızda, Kapanmayan boşluk. Oysa ki Taverna’da, Gecenin geç saatleri, Anlamadığım havalardan çalıyor. Kristal kadehlerden, Doğmamış sevdaların Yapmacık köpükleri taşar. Öpüldükçe canlanır, Pembe rujlu dudaklar. Barlarda şarkı söyleyen Esmer kızın; Dayanılmaz ninnileridir, Uyutur, Doğmadan Ölen umutları. Snack Barda Viskisini yudumlayıp, Sigarasını keyifle Tüttürmektedir akşam. Hep böyledir, böyle geçer İstiklal Caddesi’nde zaman. Yaşam, yünlü yatak, Ölüm, üzerine örtülü yorgan… (10 Aralık 2010 -8.şiir kitabımdan) |