Ölüm Nüansı
siz bir hastanenin lösemi bölümünü gördünüz mü hiç
saçların ustura ağzında can veriyor. tek tek düşüyor kirpiklerin deşifre oluyor gözyaşların. şimdi bir şiir kadar yakınım sana her harfin dalında bir adam asıyorum. yavaş yavaş yutkunuyorum ömrümü. her cümlede bir parça daha ölüyorum bir pazılın son eksiği gibi an ve Lam ve sizlik eşiğinde, nöbetçi kahvesinde ateşli bir dedikodu konusu oluyoruz gökyüzümün yarısı cebinde alıkonulmuş yer çekimi çekemiyor nazımı. bakışlarım enkaz altında kalıyor. gözleri açık gitmek her ölünün marifeti. ben dikerek gidiyorum gözlerimi sana. çarpılmış doğrularım yalan bir tanıklıkta. defterimde martılarda eve ekmek götürebilsin diye yazılı bir notun haznine ağlıyor balıklar. hissedilmez okyanusta göz yaşları. birde tel örgüleri yoktur sınır hattında ben hissettim. ağladım defalarca balıklara, sınırların ardına... pynst. |