Mektup
Yazı tura oyunu bu hayat dediğin
Tenhada bir istasyon bir hayal kentçisiydi Bilmecesi karışmış derin sularda mavra İzi silinir iyi kötülük kalır baki Şunun şurası dünya kim yaşar sonsuza dek Gitme sözcüğü cevap gidenlerin ardında Bir hasret türküsü bir cevaptır aslında İşte bu yüzdendir hep bilinmezlik yıllarca Söndürür fenerleri kafa yorarsın elbet Kanar içinde sesi endişeler tanıdık Hızırın acı sesi içinde kanar yürek Yıldız kayar göklerden üç parça hayat taşır Hiç mektup almamıştır yakından uzaklardan Beklediği gelmez hiç dönülmeyen yerlerden 2 Kökünü sökebilse yangın çıkar ellerde Göndere bayrak çekmiş kuyruklu yıldızlara kaç yıl kalır saçında beyazlamadan kara Sobelemiştir seni hayatın kıskacında Çünkü biz çok aşığız vatana topraklara Kolay geçmedi zaman anladık vuruldukça Hatalardan dönmeye geç kalmadık aslında Kenti olmayan çocuk binmez kırık sandala Şehrin güzel uykusu köylünün hep kâbusu Sorsun onlara bunu kaçışın sebebini Hayal kursun çocuklar ölmeden hayalleri Mektuplar yazsın şehre istasyonda beklesin Raylar üstünde koşup gelen geçene sorsun Sayıklayıp uykuda uyuklarken açbiaç!! 3 Kör kurşunlara dizin bu kör cahillikleri Bu gidiş gidiş değil olmazsa hiç diriliş Artık teyit etmeli birlik beraberlikleri Sandala bir kürek yetmez ki fış fış kayıkçı Döküp gitsem içimi toplasa deli kuşlar Haber yollasa biri aniden dönüp gelsen Belki bilet almıştır bana çocukluğumdan Kara bulutlar gökten çökünce tepemize Karanlık bir hatıra derince sevgimizde Yıkıldık biz seninle alma beni koynuna Burkuldu yüreğimiz ne git nede kal desin Yaşadık seninle biz kırlarda bahçelerde Şimdi bir yabancıyız doğduğumuz köylere Mayalanmış bir hüznün mektubu satırlarda 4 Alnının tevekkülü geceyi örtsün diyor Sızıyor iç sesinde kimsesiz çocuklara Rüzğar güllerinizi bıraksın saçlarına Yırtık çarıklarımız ilkokul sırasında Masal istikâmeti kaybolsun karanlıkta Karanlık bir süzgeçten geçiyor kör cahillik Önümüze bakarak keşkeleri bıraksak Geçen tüm zamanların cehâletini yaksak Köyümden uzaktayım anam elimden tutmaz Heyecan basar beni yaklaştıkça bahar yaz İçim üç buçuk atar değiştikçe mevsimler Uzun lafın kısası sırra kadem basmadan At gözlüğünü çıkar büyü bozuldu çocuk Işıklı yollarından gelsin geçmişten mektup 5 Bir yaranın kapanıp iyileşmesi için Zaman geçer üstünden kabuk düşmesi için Kimin içine sığar haksız yaşadıkların Koptu içimden herşey yarım kaldı sevimcim Yeryüzünde dolanan bütün kötülüklerin Postaya verdim en son elimde son mektubun Kaç kez vuruldum anne o siyah kurşununla Kırdın kalbimi en çok sen sen bu canevimden Adresimi sildirdin kimin kapısın çalsam Yok şehirlerarası köyler kasaba yasak Kısmet değilmiş bana kucağında yaşamak Kimin kapısın çalsam artık içimde yoklar Korkarım ulaşmadı yerine hiç mektuplar Kabuğumun altında beslenir yaralarım 6 Senden sonrası boşluk karanlıkta kayboldu Uzaklaştı dört nala tekerlekli araba Nasıl bakarsın bilmem dünyaya pencerenden Hiç mi birşey vermedi yaşadığın şu hayat Sevmeyi hiç bilmedin kırdın hep etrafını Çocuklardan çok sevdin kuzuyu kurdu kuşu Unuttun demekki sen yaşanan tüm geçmişi Komşu kapısı gibi çaldın bütün dertleri Ne yapsam anlatamam içimdeki boşluğu Avuntusu hiç yoktur söylediğin sözlerin Kuş yuvası var benim zulâmda dertlerinin Anlatamam bir türlü sana dair kaygıyı İçimdeki çiçekler yapraklarını döktü Kalbime darbe vurdu ölü sevici küller 7 Şurada göğe yakın şık yamacın önünde Aşkın nefrete döndü nergis dönümlerinde Varsayalım ki konuk şu yeşil tepelerde Bizi bizden kopardı bu serçe telâşları Bir avludan sırtlanıp kaç çiçek cenazesi Bir çift gözün yürekte nasıl kaldıracaksın Bilmezsin nasıl güzel denizlerin mavisi Bir kez çıkarsız baksan nasıl tatlı bu dünya Yağmalandı yokluğun bir sesine bin gece Kaçtıkça yakaladı sıra göçler başladı İçimde nasıl öldün söylediğin son sözle Kaç akşamın koynunda çıkıpta geldin böyle Simsiyah bir örtüyü giydirdin yüreğime Bir mektupla son bulsun bu kristâl hikaye... Nurten Ak Aygen 04 |
Beğeniyle kutlarım...
......................................Saygı ve Selamlarımla...