... tutunanlar
"gölgemden uzağa düşen bir ben var
dik yokuşlara soluksuz tırmanırken kendini unutan" kirli bir zaman çıkınından saklanmış umutlar yükledim gam evlerinin güvercini sahiplenen çatılarına derin, dipsiz bucaksız kuyulara çözümsüz düğümlerle uzatılan kederler fırlattım baktım ki kendi sesim bile geri dönmüyor gittiği yerden suyu tükettim... boş yatağını sahiplenmiş bir nehrin kıyısında uyudum ,dedi ki suyu arama eksik kalan herşeyi hep bir yalan seli tamamlar mucizeden arta kalan zamandır koynunda sakladığın acı mı ? enkazında çırpınan kalbin durma noktasıdır hayatın ta kendisi... ve bu sessizlik fırtına öncesi yağmalanmış denizlerin tuzunda öğrenecek balıklar son çırpınışın ömre bedel değerini kimse kimseden önce degil, gidilecek yer belli sadece Aşk’a aşkla tutunanlar kurtulacak belki de düşlerin tel örgülerinden bakarken cennetin hurileri... YILDIZ |
Yerin yedi kat altı...
Kuyu ağzına aydınlık düşmesi, bir yüzün gülmesi...
Kuyuya bakan ve alnındaki çizgilerin farkına varan kişiye, kaderinin fısıldaması. Bu konulara girmeyim iyisi mi... Yalnız Şiirlerinizde "kuyu"lar gördüm, içine dolunay düşünce korktum.
Çok saygımla.
deniz_tayanç tarafından 3/7/2017 1:43:05 AM zamanında düzenlenmiştir.