açılıyor güller tanımadığım tenlerde
koklamak çok eski bir sanat eski dilde
su isterse kendi faturasını ödeyebilir
bu kadar yüceltme bilimi
şenliğin ortasında kalmış
okuma yazma bilmeyen çocuk için
3 kişiden sonrası sadece kalabalıktır

Karineme peki yazıldığından beri
öğretmenlerim hiç güvende olmadı benim için
açlık ile annem arasındaki tek fark
birisinin çoğalırken eşeyli üreyebilmesiydi
salıydı büyümüştüm
bazı kadınların bacakları çok güzeldi
bacakları olmayan kadınlara istinaden
çok güzel gözlerim vardı,ray ban.
derimin altında saklanan bir süpriz
18 yaşıma girdiğimde babam kalbimi bana verdi
bütün kalbimle çektim 31’i
matematiğim iyiydi bazen asal sayılarla çektim
bazen permütasyonla...

insanların kolları sarılmaktan
başka işlere de yarıyordu
bunu biraz geç öğrendim
iki metre kare algım vardı
bu ölçülebilir bir şeydi
gözleri lensli bir karga camımın önünde
bu yüzden evrime inandım
diyalektiği reddettim
diyalektiğe bilmeden inananları reddettim
ağzımın suları aktığı renkler gördüm
tek sorunum ben vanalarıma hiç ulaşamadım
yıkıldı ego ,servantta sunuldu etim,
böyle de nazik bir akşamdı
en çok beynimi yedim


bir salı günü babamın öldüğünü söylediler
kulağıma
yanımda fısıldayacak bir kulak yoktu
olur dedim
kalktım ve ikilemde kaldım
çözüme kavuşacak tek bir soru vardı
bu gece eve geç dönmek için
kimden izin alınacağıydı...


sonra haftanın yedi günü salıydı
nadasa bırakılmış komünistler gibi
bekledim çarşambayı
gelen ise ödenmemiş su faturasıydı
sudan umudumu kestiğimden beri
çölde yıkanıyorum
allahın gücüne gitmesin ama
faturalar kaç günde yaratıldı!!