yüreğin yüreğime dokunduben sende bir cümle mahzun bir sevda masum bir dokunuşum yüreğinde illegal bir şiir sokağın ortasında yavru bir kedi gökte yıldız toprakta çiçek ve bir umut bin ölüm ben sende bir özlem bir nefes nefesten öte yaşamdan öte ne varsa sen bende o’sun yüreğine sığınma talebinde bulunan bir mülteciyim gidecek tek yerim tek ülkem tek özlemim sensin sen bende bir ömür bin umut bin özlem içimde huzur içimde mutluluk içimde kerpiçten bir duvar duvarda sırtım sırtımda sen göğsüne sığınmaya çalışan bir güneş mavi bir deniz denize sevdalı bir martı martıya atılan bir parça simit yürüdüğüm yol gittiğim şehir bir yağmur damlası bir fırtınaydım kirpiklerinde kırağı bir papatya parmaklarımda ürkek bir sevda kanadı kırık bir serçe özgürlüğe sevdalı bir güvercinim yine zamansız özledim seni yelkovan göğsüme vura vura ilerlerken bir yığın sen biriktirdim içimde şimdi kah ağlarım kah ölürüm mezarım soğuk bir sevda bir sensizlik kaç ölüm onu bilirim sensizlik kaç ölüm onu yaşarım sensiz bu şehirde ne mevsimler bahar ne aylar nisan nede günler güneşli bir nar tanesiyim içimde binlerce dağılmış çocuk sevinci radyoda bir şiir okunur şimdi şiirin içinde sen mısralarında yüreğim kanar içim kanar sevdam sen kanarsın ben ölürüm ben kanarım sen ölürsün yüreğin yüreğime dokundu bir şiirin mısralarına dokunur gibi ibrahim dalkılıç 13/02/2017 22:25 izmir |