MaSaL DeĞiL bU... ey Aşk yüreğimden al bir güvercin göğe daldı en kırmızısından gök bir efkârla gökten bir kaç kez kanat sesi duyuldu nefesim özleminden çığlık çığlığa kavruldu oysa ellerim ellerinin kılı kırk yaran şefkâtinde yüreğim yüreğinin babamdan yadigâr ülkesinde en mutlu prensesti hâlâ -hani nasılsın diye sorsalar bana şimdi bir hiç’im Aşk’sız derim- bu sabah uykunun en tatlı yerinde kapının ziline basan o çocuk ben olsam meselâ karşımda sen ellerinde bahardan kalma papatyalarla karşılaşan gözlerinin çapağından öpsem sımsıkı sarılsak aşk gibi koksak uçmaktan da düşmekten de korkmasak hayal bu ya gerçekleşen çayıma kokun karışmış ekmeğime alınterin şımarıklığım fink atarken gözbebeklerinde sırtımı dayamışım arşipel Cennetine ohh be bugün de günlerden kırmızı keyfime de diyecek yok hani sen bağlamanla en sevdiğim türküye nefesini feda etmişken... nagihan |
Şiirin içindeki sevdalarda gizemlilikle duygu ön plana çıkmakta…
Çok çok Beğendim…
…………………. Saygı ve Selamlar…